Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/13969 Esas 2019/8922 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/13969
Karar No: 2019/8922
Karar Tarihi: 05.12.2019

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/13969 Esas 2019/8922 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçundan mahkumiyetine karar vermiş ancak buna gerekçe olarak sanığın açıklamalarının doğruluğunu ispat edici bir güç taşımayan belgenin düzenlenmemesi nedeniyle suçun oluşmaması gösterilmiştir. Sanık ise kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak kabahatini işlemiştir. Mahkeme kararında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 206. maddesi ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesi ile ilgili açıklamalar yer almaktadır. Kabahatler Kanunu'nun 20/2-c maddesi gereğince zamanaşımı gerçekleştiğinden artık idari para cezası verilemeyeceği sonucuna varılmıştır.
11. Ceza Dairesi         2017/13969 E.  ,  2019/8922 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    TCK"nin 206. maddesindeki "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak" suçunun oluşabilmesi için, sanığın açıklamaları üzerine oluşturulan resmi belgenin, bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gereklidir. Beyanı alan memur bu beyanın doğruluğunu araştırıp tahkik etmek ve daha sonra edindiği kanaate göre resmi belgeyi düzenlemek durumunda ise, bir başka ifade ile resmi belge sadece sanığın beyanına göre değil de memur tarafından yapılacak inceleme sonucuna göre meydana getirilmekte ise maddede tanımlanan suç oluşmayacaktır.
    Somut olayda; polis memurlarınca durumundan şüphelenilerek durdurulan sanıktan kimliği istendiğinde, sanığın ... adına düzenlenmiş nüfus cüzdanını ibraz ettiği, ancak fotoğrafın sanığa benzememesi üzerine yapılan üst aramasında sanığın kendine ait gerçek kimliğinin bulunduğu ve yapılan görüşmede sanığın gerçek kimliğini görevlilere söylediği olayda, sanık hakkındaki bütün adli işlemlerin gerçek kimlik bilgileriyle yapıldığı, dosyada kimliği kullanılan ....adına düzenlenmiş herhangi bir belgenin bulunmaması nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nin 206. maddesinde düzenlenen suçun unsurları itibarıyla oluşmadığı, sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 40/1. maddesinde düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak sanığın eylemine uyan 5326 sayılı Kanun’un 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 20/2-c maddesinde yazılı zamanaşımının, 14.01.2013 olan eylem tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK"nin 322 ve Kabahatler Kanunu"nun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, Kabahatler Kanunu"nun 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 05.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.