22. Hukuk Dairesi 2017/45243 E. , 2018/1696 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş akdinin 31/08/2016 tarihinde geçerli olmayan nedenle feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, buna bağlı boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama durumunda ödenecek tazminatın belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 08/02/2016 tarihine kadar doğum iznini kullandığını, izni bittikten sonra 6 ay boyunca sürekli rapor alarak iş gücü kaybına, iş akışının bozulmasına, şube pazarlama hizmet merkezi birimi bünyesinde iş gücü planlamasının olumsuz etkilenmesine, mevcutta çalışan diğer personellerin olumsuz etkilenmesine ve bu personellerin iş yükünün artmasına neden olduğunu, davacının devamlı olarak hekim raporu alması ve sağlığının bu zaman zarfı içerisinde düzelmemesi sebebiyle iş akdinin haklı nedenlerle feshedildiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin, sıkça rapor alması sonunda performans düşüklüğü nedeniyle feshedildiği, davalı işveren işyerinde uygulanmakta olan performans yönetim süreci talimatına göre, performans değerlendirmeleri tamamlandıktan sonra işçi ile geri bildirim görüşmeleri yapılması gerektiğini ve performans kategorisinin "yetersiz" olarak sonuçlanması doğrultusunda personelin bir kez izleme sürecine dahil edilip "başarısız" bulunması ve İzleme Süreci Değerlendirme Komitesi tarafından bu tespitin onaylanması durumunda, ilgili personelin iş sözleşmesi İş Kanunu"nun 17. maddesi ve devam eden maddeleri gereğince feshedileceğini, davacıya üç aylık izleme süreci verilip davacının performansını geliştirecek hiçbir önlemin alınmayarak, doğum izni sırasındaki almış olduğu raporlar gerekçe gösterilerek doğrudan fesih yoluna gidildiğinden feshin geçerli sebebe dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının işe iadesine karar verilmiştir.
İstinaf:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından raporlu olduğu sürenin ihbar önelini altı hafta aşması üzerine 4857 sayılı Kanun"un 25/I-(b) fıkrasının 2. bendi uyarınca feshedildiği, dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının doğum izni sonrası 123 günü kesintisiz olmak üzere 182 gün raporlu olduğunun görüldüğü, buna göre; davacının kesintisiz biçimde raporlu olduğu sürenin, ihbar önelini altı hafta aştığı ve bunun üzerine işverence yasadan doğan bildirimsiz fesih hakkını kullanılarak iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı sebeple sonlandırıldığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesi kararını davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Somut olayda, davacının davalı iş yerinde konut kredileri ve pos hizmet merkezi görevlisi olarak 8 yıl 12 gün süre ile çalışmış olduğu, 19.10.2015 – 08.02.2016 tarihleri arasında doğum izninde olduğu, 15.02.2016 – 15.08.2016 tarihleri arasında rapor kullandığı, 16.08.2016 – 31.08.2016 tarihleri arasında yıllık iznini kullandığı ve iş akdinin fesih bildiriminde “ Bankamız nezdinde Konut Kredileri ve Pos Hizmet Merkezi Görevlisi olarak çalışmakta iken 2016 Şubat ayından itibaren sık sık rapor alarak iş gücü kaybına sebep olduğunuz bu durumun iş akışının bozulmasına neden olduğu. Şube Pazarlama Hizmet Merkezi Birimi bünyesinde işgücü planlamasının olumsuz etkilenmesine, mevcutta çalışan diğer personelimizin iş yükünün artmasına neden olduğu tespit edilmiştir. İş sözleşmenizin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25 I b maddesi gereğince 31/08/2016 tarihi itibariyle feshedildiğini, kıdem tazminatı (ile yıllık izin ücreti vb) alacaklarınızın bankamız nezdindeki personel hesabınıza yatırılacağını ihbaren bildiririz. “ denildiği görülmüştür. Feshe dayanak gösterilen 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25 I b maddesi “Süresi belirli olsun veya olmasın işveren, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir, b) İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulunca saptanması durumunda. “ hükmünü içermekte olup davacı işçi yönünden sağlık kurulunca verilmiş bu yönde bir rapor bulunmadığı gibi davalı tarafça davacının sık rapor almasından kaynaklı iş akışının bozulması, iş yükünün artması durumları da ispatlanamamıştır. Ayrıca davacının kalça alt batın rahatsızlığı ve eklem bozukluğu rahatsızlıklarından dolayı rapor aldığı ve buna ilişkin epikriz raporları ve radyoloji raporları dosya içerisinde bulunduğundan gerçekten doğum sonrası rahatsızlıklardan dolayı rapor aldığı da anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalı işveren feshin geçerli nedenle yapıldığını ispatlayamamıştır.
Diğer yandan, her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesi gerekçesinde, davacının raporlu olduğu sürenin altı haftalık ihbar önelini geçtiğinden işverence yapılan feshin haklı olduğu belirtilmiş ise de bu durum davalı işverenlikçe fesih bildiriminde fesih sebebi olarak gösterilmemiştir. Davalı işveren fesih bildiriminde gösterdiği fesih sebebi ile bağlıdır. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesinin davanın reddi kararına ilişkin gerekçesi hatalıdır.
Sonuç:
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin 4 aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 35,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, davacı tarafından peşin yatırılan 29,20 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 2.180,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 180,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.