Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2067
Karar No: 2019/8493
Karar Tarihi: 10.12.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/2067 Esas 2019/8493 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2019/2067 E.  ,  2019/8493 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.01.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptal ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin kabulüne dair verilen 22.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, yükleniciden temlik alınan bağımsız bölüme ilişkin tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı ... vekili, 3665 Ada, 6, 7, 8, 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazların ... adına kayıtlı olduğunu, müteveffa ... ile davalılardan ... ve ... arasında 05/12/1995 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, yüklenicilerin kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenmiş oldukları edimi ifa ederek inşaatları tamamladıklarını, davaya konu parsellerde üzerinde yer alan ve yapımcı davalılar üzerinde kalan dairelerden biri olan B Blok 1. Kat 1 Nolu, 2. Kat 3 ve 4 Nolu dairelere yapımcı davalılar tarafından müvekkile satıldığı, müvekkilinin daireyi satın aldığı tarihten beri dairesinde ikamet ettiğini, dairesinin elektrik su gibi abonelerinin müvekkil adına kayıtlı olduğundan; Hacı Musa Sitesi B Blok 1. Kat 1 Nolu, 2. Kat 3 ve 4 Nolu dairelere isabet edecek arsa payı tapusunun iptali ile müvekkil adına tescilini olmadığı takdirde, tespit edilecek bedelin bütün olarak (Yapı ve zemin bedeli ile birlikte) müvekkiline ödenmesini (Kamulaştırma bedeli olan yapı ve zemin bedelinin ödenmesi) talep etmiştir.
    Davalı ... ... mirasçıları vekili, davaya konu yerde belediyenin kentsel dönüşümden önce imara aykırılık nedeni ile yıkım kararı olduğunu, şartları oluşmayan davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
    Davalılar ... ve ..., açılan davayı kabul ettiklerini ancak borç ve masrafları kabul etmediklerini, dava konusu daireyi davacıya sattıklarının doğru olduğunu, alacaklarının kalmadığını beyan etmişlerdir.
    Mahkemece davacının terditli taleplerinden alacak talebinin kabulü ile; davacıya ait dairenin arsa payına isabet eden kamulaştırma bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının tapu iptali ve tescil talebinin şartlar oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
    Hükmü ... mirasçları vekili temyiz etmiştir.
    Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemektedir. Yüklenici, finansman sağlayarak arsa malikinin taşınmazı üzerine bina yapma işini üstlenmekte, arsa maliki ise inşa edilecek binaya karşılık, bu binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretmeyi vaat etmektedir.
    Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine göre Medeni Kanunun 2. maddesi gözetilerek açılan tescil davasını kabul edilebileceği” benimsenmiştir.
    Yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat yapmakta olduğu veya arsa sahibinin aynı zamanda yüklenici sıfatıyla hareket ederek (yapsatçı konumunda) inşa etmekte olduğu binalardandan bağımsız bölüm satın alınması halinde Türk Borçlar Kanununun 184. maddesi gereğince üçüncü kişiye yapılacak temlikin yazılı olması yeterlidir.
    Bu tür davalarda mahkemece öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki iskan koşulu (oturma izni) v.s. diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Bunun için de davaya konu temlik işleminin geçerli olup olmadığı, arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenicinin borçlarının neler olduğunun sözleşme hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Davacının arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü yükleniciden temlik alması halinde arsa sahibini ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir. Türk Borçlar Kanununun 188. maddesi gereğince; “Borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir.” Buna göre temliki öğrenen arsa sahibi, temlik olmasaydı önceki alacaklıya (yükleniciye) karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan davacıya) karşı da ileri sürebilir. Temlikin konusu, yüklenicinin arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden kazanmadığı hakkı üçüncü kişiye temlik etmesinin arsa sahibi bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye (davacıya) temlik etmişse, üçüncü kişi (davacı) Türk Borçlar Kanununun 97. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz.
    Yapılan bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince;
    Dava konusu bağımsız bölümlerin bulunduğu yapı hakkında ... Belediyesince 13.02.1012 tarihinde mühürleme zaptı düzenlenmiş ve ... Belediye Encümeninin 03.04.2012 tarihli 2012/1013 numaralı kararı ile yıkım kararı verildiğinden yüklenicinin kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan edimini yerine getirmediği anlaşıldığından mahkemece tapu iptal ve tescil talebinin reddedilmesinde yanlışlık bulunmamaktadır.
    Tazminat talebi yönünden yapılan incelemede ise, davacı akidi olan yükleniciden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 112. maddesine dayanarak ademi ifa sebebiyle tazminat isteyebilir. Buradaki borcun nedeni, borçlunun (yüklenicinin) taahhüdünü ihlal etmesidir. Borçlunun taahhüdü, genellikle bir akte dayandığından buna “akdi tazminat”, borçlunun sorumluluğuna da “akdi sorumluluk” denilmektedir. Borçlar Kanununun 112. maddesi gereğince ödenmesi gereken tazminat ise alacaklının müspet zararıdır. Müspet zarardan da borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne vaziyette bulunacak idi ise, bu vaziyetle mamelekin hali hazır vaziyeti arasındaki fark anlaşılmalıdır.
    Dava konusu taşınmaz Bakanlar Kurulu tarafından 28.01.2013 tarihinde riskli alan olarak kararlaştırılmış, 06.02.2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak riskli alan ilan edilmiş, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 25.06.2013 tarihli oluru ile 27.06.2013 tarihinde ... Belediye Başkanlığına verilen yetki ile acele kamulaştırma nedeniyle el koyma davaları açıldığı anlaşıldığından, kamulaştırmaya ilişkin tüm dayanak ve kayıtlar celp edilerek, davacıya kamulaştırma nedeniyle dava konusu taşınmazda bulunan bina için bir bedel ödenmiş olması halinde bu miktar bilirkişiler tarafından belirlenecek taşınmazın (arz+yapı) rayiç bedelinden indirilerek, kalan kısmın yüklenicilerden tahsiline karar verilmesi gerekir. Aksi taktirde yani kamulaştırma nedeniyle davacıya bina bedeli ödenmemiş ise yükleciler arsa sahibine karşı edimlerini yerine getirmediklerinden, dava konusu taşınmazın (arz+yapı) rayiç bedelinden Borçlar Kanunu 112. madde gereğince sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi