1. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/6145 Karar No: 2018/324
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/6145 Esas 2018/324 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı olan bir kişi, annesinin ziynet eşyalarını ve malik olduğu taşınmazları satarak borçlarını kapattığını ve mirasbırakanın çekişme konusu taşınmazları muvazaalı olarak satış suretiyle son eşinden olma oğluna temlik ettiği gerekçesiyle, davacıların tapu kayıtlarının iptali ve tescili istemiyle dava açtıkları belirtilmiştir. Yerel mahkeme, davalının temyiz itirazlarına rağmen, çekişme konusu taşınmazlardan 279, 284, 298 ve 1258 parsel sayılı taşınmazların temliklerinin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle bu taşınmazlar yönünden tapu iptali ve tescil isteminin kabul edildiğini ancak davacıların miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmemesi ve taşınmazların tümünün değeri üzerinden vekalet ücreti ve harca hükmedilmesinin yanlış olduğunu belirtmiştir. Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesi göz ardı edilerek ve istek aşılmak suretiyle davada yer almayan mirasçıyı da kapsar şekilde hüküm tesisi yapılamayacağı vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi göz önünde bulundurularak 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi uyarınca hüküm bozulmuştur.
1. Hukuk Dairesi 2015/6145 E. , 2018/324 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ -TESCİL-TENKİS
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları babaları ...’ın, 279, 284, 298, 1258 ve 3271 parsel sayılı taşınmazlarını mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak satış suretiyle, son eşinden olma oğlu davalıya devrettiğini ileri sürerek, davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile veraset ilamındaki payları oranında adlarına tesciline, bu talebin kabul edilmemesi halinde payları oranında tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, temliklerin mal kaçırma amaçlı olmadığını, miras bırakanın annesinin ziynet eşyalarını ve maliki olduğu taşınmazları satarak borçlarını kapattığını bu nedenle çekişme konusu taşınmazları devrettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazlardan 279, 284, 298 ve 1258 parsel sayılı taşınmazların temliklerinin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle anılan taşınmazlar yönünden tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, miras bırakan tarafından devri yapılmayan 3271 parsel sayılı taşınmaz yönünden yapılan tenkis incelemesinde ise temlikin tasarruf nisabı içerisinde kaldığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Miras bırakan ...’ın 20/01/2012 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak önceki eşlerinden olma çocukları davacılar ile eşi ve ondan olma davalı oğlunun kaldığı, miras bırakanın paydaşı olduğu 279, 284, 298 ve 1258 parsel sayılı taşınmazlarını 27/04/2009 tarihinde satış suretiyle davalı oğluna temlik ettiği dava konusu edilen 3271 parsel sayılı taşınmazın ise dava dışı ... tarafından davalıya temlik edildiği kayden sabittir. Toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile miras bırakanın dört parça taşınmazını mirasçılardan mal kaçırma amaçlı olarak satış suretiyle temlik ettiği saptanarak anılan taşınmazlar yönünden davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki; davacıların miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 26.maddesi göz ardı edilerek ve istek aşılmak suretiyle davada yer almayan mirasçıyı da kapsar şekilde hüküm tesisi doğru olmadığı gibi; muris muvazaası nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil istekli davalarda dava değerinin, dava edilen taşınmazların toplam değerinden davacıların miras payına isabet eden kısım olduğu gözetilemeksizin taşınmazların tümünün değeri üzerinden vekalet ücreti ve harca hükmedilmesi de isabetsizdir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.