Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/12785 Esas 2019/8918 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/12785
Karar No: 2019/8918
Karar Tarihi: 05.12.2019

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/12785 Esas 2019/8918 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, başkasına ait emanet aldığı araç ile maddi hasarlı trafik kazası yaptıktan sonra olay yerine gelen kolluk görevlilerine araç sahibi \"in işyeri çalışanı kimliğini ibraz ettikten sonra olay yerinden kaçması suretiyle resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu işlediği iddiasıyla mahkum olmuştur. Ancak, sanığın maddi hasarlı trafik kazası eyleminin adli soruşturma konusu olan bir fiil niteliğinde olmaması nedeniyle hakkında iftira suçunun unsurlarının oluşmayacağı, ayrıca sanığın beyanına göre düzenlenmiş herhangi bir belge bulunmadığının da anlaşılması karşısında; resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun da oluşmayacağı gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmiştir. Ancak, sanığın adli sicil kaydında yer alan ve daha ağır cezayı içeren bir başka kararın yerine daha az cezayı içeren bir kararın tekerrüre esas alınması gerektiği, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrasında yeniden değerlendirilmesi gerektiği gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 268. maddesi (iftira suçu) ve 206. maddesi (resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçu) belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi         2017/12785 E.  ,  2019/8918 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Sanığın, ... isimli şahsa ait emanet aldığı araç ile maddi hasarlı trafik kazası yaptıktan sonra olay yerine gelen kolluk görevlilerine araç sahibi ..."in işyeri çalışanı kimliğini ibraz ettikten sonra olay yerinden kaçması suretiyle resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu işlediği iddia edilen olayda, sanığın maddi hasarlı trafik kazası eyleminin adli soruşturma konusu olan bir fiil niteliğinde olmaması nedeniyle hakkında 5237 sayılı TCK"nin 268. maddesinde düzenlenen iftira suçunun unsurlarının oluşmayacağı, ayrıca sanığın beyanına göre düzenlenmiş herhangi bir belge bulunmadığının da anlaşılması karşısında; TCK"nin 206. maddesindeki “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunun da oluşmayacağı gözetilmeden yüklenen suçtan sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
    2-Kabule göre de;
    a)Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve daha ağır cezayı içeren İskenderun 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2006/404 esas ve 2009/245 karar sayılı ilamı yerine, daha az cezayı içeren Kuşadası 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2008/467 esas ve 2009/62 karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınması,
    b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.