11. Hukuk Dairesi 2016/12461 E. , 2018/6475 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/12/2015 tarih ve 2014/807-2015/696 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 18.09.2018 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalılar vekilleri Av. ... ve Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı ... Lojistik Ltd. Şti. arasında 18/12/2007 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme çerçevesinde adı geçen şirkete kredi kullandırıldığını, davalı ... Bank"ın bu krediden kaynaklanan alacağın teminatı olarak müvekkiline hitaben teminat mektubu verdiğini, dava dışı şirketin kredi borcunu ödememesi ve bu nedenle davalı banka tarafından verilen teminat mektubunun tazmini amacıyla yapılan başvurunun, 20/04/2009 tarihinden itibaren moratoryum kararı alındığı ve aynı tarihte ilan edildiği, yeniden yapılandırmaya geçildiği ve bu yapılandırmayı yönetmek üzere ... temsilcisinin atandığını, 07/12/2009 tarihinde yeniden yapılandırma sözleşmesinin imzalandığı, ... Uzmanlaşmış Finansal Mahkemesi tarafından borcun yeniden yapılandırılması amacıyla yapılan başvuruların kabul edildiği, dolayısıyla tazmin talebinin yerine getirilemeyeceği gerekçesi ile reddedildiğini, borcun bir kısmının ödendiğini ancak halen 60.000.000,00 USD miktarında alacaklarının bulunduğunu, davalı bankanın kredinin teminatını teşkil etmek üzere garantör sıfatıyla müvekkili lehine düzenlenen teminat mektubunda muhatap banka olarak sorumlu olduğunu, diğer davalı ... "nin de tüzel kişilik perdesinin kaldırılması teorisi çerçevesinde sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek, 60.000.000,00 USD miktarındaki banka alacağının 04/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek %22,5 oranındaki temerrüt faizi BSMV ve ferilerileriyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Bank (... Almaata Bankası) vekili, 23/09/2009 tarihinde yasal olarak yapılan ilan ile tüm alacaklılar ile yeni atanmış yönetim kurulu arasında borçların yeniden yapılandırılmasına ilişkin anlaşma yapılmak üzere alacaklıların davet edildiğini, 16/10/2009 tarihinde Kazakistan Finansal Mahkemesi tarafından bu talebin kabul edilerek yeniden yapılandırma süresince tüm alacaklıların taleplerinin durması ve mülkiyetlerin icra ve hacizlerden korunması yönünde karar verildiğini ve mahkeme kararıyla ... Bank yönetim kurulu başkanının yabancı alacaklıları temsil etmek ve yeniden yapılandırma sürecini yönetmek üzere yetkilendirildiğini, müvekkilinin 27/08/2010 tarihli ibraname ile davacı tarafından ibra edildiğini, ayrıca davacının krediyi kullanan ... Şti"den olan alacaklarının 10/10/2011 tarihli Temlik Sözleşmesiyle müvekkiline temlik ettiğini, buna göre artık istenebilir bir alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... (...) vekili, yeniden yapılandırma süreci içinde davacının alacak kaydı yaptırdığı, yeniden yapılandırma planı lehine oy kullanıp bu planı kabul ettiği, davacı alacağının kısmen nakit ve kısmen hisse senetleriyle tasfiye edildiği ve alacağın temlik edildiği ve davacı tarafından ibra edildiklerini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, alacağın temliki sözleşmesinin yasaya uygun şekilde kurulamadığı, 27/08/2010 tarihli ibranamenin de geçerli olmadığı, zira bu belgenin de davalı banka adına hareket edenlerce tek taraflı olarak imzalandığı, davacının imzasını içermediği, tek taraflı olarak hazırlanan yeniden yapılandırma sözleşmesi ve tenfizine ya da tanınmasına karar verilmeyen yabancı bir mahkeme kararına dayanılarak hazırlandığı ve yeniden yapılandırma sürecinde davalı banka alacaklılarının borçlu olan davalı ... Bank"ın yönetim kurulundan bir üye tarafından temsil edildiği, dolayısıyla bir temsilcinin kendisiyle işlem yapması durumunun ortaya çıktığı, buna göre geçerli olduğunun kabul edilemeyeceği, her ne kadar davalı tarafça kendi yönetim kurulu üyelerinden birisinin alacaklıları temsil ile yetkilendirildiği anlaşılsa da hukukun temel ilkeleri nazara alındığında tamamen menfaat çatışması içinde olan alacaklılar ile borçlunun aynı bankanın yönetim kurulu üyeleri tarafından temsil edilmesinin de mümkün olmadığı, 60.000.000,00 USD gibi bir alacağın ivazsız temlikinin de düşünülemeyeceği, ibraname olarak sunulan belgenin 27/08/2010 tarihini taşıyıp temlikin 10/10/2011 tarihli olduğu dikkate alındığında da ibradan sonra temlikin yapılmasının da hayatın olağan akışına aykırı olduğu, dava tarihi itibarıyla bankanın 83.012.573,58 USD alacağının olduğu, davalı bankanın çok ileri vadeli borçlanma senetlerini ya da kıymeti dahi bulunmayan hisse senetleriyle borcunu ... olduğunun kabul edilemeyeceği, somut olayda tüzel kişilik perdesinin tersten aralanması ilkesinin uygulanmasının mümkün bulunduğu, dava tarihi itibarıyla davacı bankanın 83.012.573,58 USD alacağının bulunduğu ancak taleple bağlılık ilkesi gereğince 60.000.000 USD alacağı isteyebileceği, teminat mektubu içeriğinde belirtilen ilkeler doğrultusunda temerrüt faizinin yıllık % 22,5 olarak tespit edildiği gerekçesi ile 60.000.000 USD"nin bir kısım nakit ödeme yapıldığı 03/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %22,5 oranındaki temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davanın kabulüne, tahsilde tekerrür olmamak üzere 60.000.000 USD"nin 03.09.2010 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %22.5 oranındaki temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 11.848.584,34 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan müteselsilen alınmasına, 18/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.