11. Hukuk Dairesi 2016/14677 E. , 2018/6474 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 21/06/2016 tarih ve 2015/696-2016/297 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 16/10/2018 günü hazır bulunan asıl ve birleşen davada davalı şirket temsilcisi ... ile vekili Av. ... ile asıl ve birleşen davada davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili asıl ve birleşen davalarda, müvekkilinin davalıya 04.05.2009 tarihinde 10.000 TL, 21.05.2009 tarihinde 180.000 USD borç para verdiğini, ihtara rağmen ödeme yapılmadığını, yapılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini, icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının MEB tarafından düzenlenen bilgisayar alım ihalesine katıldığını, ihale kapsamında bilgisayarların belli testlerden geçirilmesi gerektiğini, müvekkilinin davacıya bu kapsamda hizmet verdiğini, davacının iddia ettiği miktarların da yapılacak iş karşılığı avans olarak verildiğini, hizmetin eksiksiz olarak yerine getirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda, taraflar arasında gerek dava ve gerekse birleşerek görülen davaya konu miktarların, davacı tarafından davalıya verildiği konusunda bir anlaşmazlık bulunmadığı, davacı tarafın davalıya borç verdiğini, davalı tarafın da avans ödemesi olarak kendilerine verilen para karşılığında hizmet ifa ettiklerini ve borçlu olmadıklarını iddia ettikleri, davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu, davalı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun olmadığı, dosya kapsamı ve olağan yaşam koşullarında davacı tarafın bu kadar yüksek meblağı davalı tarafa borç olarak verdiği iddiası
samimi bulunmamakla birlikte, davalı tarafın da davacı tarafa temlik öncesi hizmet verdiğini ispatlayamadığı, davaya konu miktarların davacı tarafından davalıya verildiği konusunda taraflar arasında bir anlaşmazlık bulunmadığı gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Somut uyuşmazlıkta dava, mülga 6762 sayılı ... yürürlükte olduğu dönemde 26.01.2010 tarihinde ""ticaret mahkemesi sıfatıyla"" Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, mülga 6762 sayılı ... 4. maddesi gereğince ticari dava niteliğinde bulunan uyuşmazlıkta, mahkemece yargılamaya ticaret mahkemesi sıfatıyla devam edilmiş; yargılama sonucunda yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Yargılama sırasında HSYK 1. Dairesinin 23.07.2015 gün ve 1157 sayılı kararı ile ... İlçesi"nde Asliye Ticaret Mahkemesi faaliyete geçirilmiştir. Mahkemece, yeni mahkeme kurulması nedeniyle dosyanın görevli mahkemeye devri kararı mahiyetinde görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın resen BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 18/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.