23. Hukuk Dairesi 2015/8974 E. , 2017/3242 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve karşı davada elatmanın önlenmesi, ecrimisil davalarının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı-karşı davada davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin üyesi iken ihraç edildiğini, ancak buna rağmen kendisine tahsis edilen daireyi kooperatife teslim etmediğini ileri sürerek, kooperatife ait daireye müdahalenin önlenmesini ve 300,00 TL ecrimisilin müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin kooperatiften ihracına ilişkin kararın iptal edildiğini savunarak davanın reddini, karşılık davasında ise müvekkiline kur"a ile tahsis edilen ancak kooperatif adına tapuya kaydedilen dairenin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, ihraç kararı dava edilip, dava da kabul edildiğinden asıl davanın reddine, karşılık davanın ise kooperatife olan 1.111,00 TL borç için taşınmaz üzerinde hapis hakkı tanınmak suretiyle kabulü ile taşınmazın davalı-karşı davacı adına tapuya kayıt ve tesciline dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nce, diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak davalı-karşı davacı ortağın kooperatife borçlu bulunması halinde kur"ada kendi adına isabet eden daireyi tescil ettirebilmesinin mümkün olmadığı, davalı - karşı davacı ortağın dava tarihi itibariyle borçlu olup olmadığının kooperatifin kayıt ve belgeleri incelenerek belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda iddia, savunma ve bilirkişi raporuna göre, davalı-karşı davacının kooperatife 3.005,50 TL borçlu olduğu, kur"ada kendisine isabet eden dairenin adına tescilinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar temyiz üzerine Dairemizce bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeden ve davalı-karşı davacının bilirkişi raporuna itirazları cevaplandırılmadan hüküm kurulması sebebiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyma kararı sonucu yapılan yargılama neticesinde, alınan bilirkişi raporunda karşı davacının 1998-2000 yılları arasın davacı kooperatife yaptığı ödemeler incelenmiş sonuç olarak karşı dava tarihi itibariyle kooperatife 2.728,10 TL borçlu olduğu görüldüğünden karşı davacının davasının reddine karar verilmiştir.
Karar asıl davada davalı-karşı davada davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesimleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davacının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-karşı davada davacının tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.