Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/45431
Karar No: 2018/1665
Karar Tarihi: 05.02.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/45431 Esas 2018/1665 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/45431 E.  ,  2018/1665 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin yurtdışında bulunan şantiyelerinde çalıştığını, davacının işine son verilmesine rağmen tazminatlarının ödenmediğini belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 2013/4170 esas ve 2013/5676 karar sayılı ilamı ile tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda yabancı dilde düzenlenen ödeme belgesinin Arapça ve İngilizce bilen konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden ödemelerin hangi alacağa ilişkin olduğu hususunda denetime elverişli rapor alınarak tarafların ödeme belgelerine ilişkin itirazları hakkında, davalının ödeme savunması ile ilgili belgelerin tümü birlikte değerlendirilerek ve mahkemece tereddüte meydan vermeyecek şekilde değerlendirilme yapılarak mahsup yapılıp yapılmayacağı hususunda sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya kıdem tazminatı karşılığında ödeme yapıldığı kabul edilerek mahsup yapılmış ise de söz konusu ödemelerin avans niteliğinde kabul edilerek faizi ile birlikte mahsup edilmesi gerektiği, davacının fesih tarihinde barınma ve yemek giderinin ne olabileceği Dışişleri Bakanlığı vasıtasıyla ilgili ülkelerin büyükelçiliğine sorulup gerçek rakamın tespiti ile kıdem ve ihbar tazminatına esas giydirilmiş ücretin belirlenmesi gerektiği, davalının cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunduğu, davacının 04.07.1984 tarihindeki çalışmasından sonra davalı işyerinde tekrar 06.04.2000 tarihinde çalışmaya başladığı gözetildiğinde davacının 04.07.1984 tarihinden önceki çalışma dönemine ilişkin taleplerinin zamanaşımına uğradığı, dolayısıyla tüm çalışma sürelerinin toplamı ile tespit edilen süre üzerinden davacının alacaklarının hesaplanmasının hatalı olduğu gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bozma ilamı uyarınca rapor tanzimi için dosya bilirkişiye verilmiş olup alınan ek raporun tarafların iddia ve savunmalarını irdeler mahiyette, dosya kapsamına ve Yargıtay bozma ilamına uygun bulunduğu kanaatiyle davanın kısmen kabulü yönünde karar verilmiştir.
    Kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 2014/13055 esas ve 2014/21111 karar sayılı ilamı ile davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bozma ilamında belirtildiği şekilde yabancı dilde hazırlanan ödeme belgeleri ile ilgili bilirkişi incelemesi yaptırılıp ödeme savunması değerlendirilmediği gibi, avans olarak ödendiği kabul edilen miktarların faizi ile birlikte mahsubu ve giydirilmiş ücrete eklenen yemek ve barınma gideri ve hizmet süresi ile ilgili hiçbir işlem yapılmadığı, mahkemenin başka dosyalardaki o dosyalara özgü yapılan bozmaları dikkate alarak sadece banka hesap kayıtlarının celbi bakımından işlem yapmakla yetinip bozmanın gereklerini yerine getirmemesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, dosya kapsamında yer alan ödeme belgelerinin hangi alacağa ilişkin olduğu hususunda tercümesi yaptırılmış, davacının fesih tarihinde barınma ve yemek giderinin ne olabileceği Dışişleri Bakanlığı vasıtasıyla ilgili ülkelerin büyükelçiliğine sorulup gerçek rakamın tespiti yönünde araştırma yapılmış olup denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak davanın kısmen kabulü yönünde karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2. Somut olayda, "yabancı dilde düzenlenen ödeme belgesinin Arapça ve İngilizce bilen konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden ödemelerin hangi alacağa ilişkin olduğu hususunda denetime elverişli rapor alınarak tarafların ödeme belgelerine ilişkin itirazları hakkında, davalının ödeme savunması ile ilgili belgelerin tümü birlikte değerlendirilerek ve mahkemece tereddüte meydan vermeyecek şekilde değerlendirilme yapılarak mahsup yapılıp yapılmayacağı hususunda sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle karar bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyularak dosya kapsamında yer alan ödeme belgelerinin tercümesi yaptırılarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya izin ücreti olarak 596,28 TL ödendiğine ilişkin tespitte bulunulması yerinde ise de, davacının yıllık izin ücretinin brüt miktar üzerinden hesaplanmasına rağmen, ödenen meblağın net miktar üzerinden mahsubu hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3. Somut olayda, "mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya kıdem tazminatı karşılığında ödeme yapıldığı kabul edilerek mahsup yapılmış ise de söz konusu ödemelerin avans niteliğinde kabul edilerek faizi ile birlikte mahsup edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi de kabul şekli bakımından hatalı olmuştur"gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyularak dosya kapsamında yer alan ödeme belgelerinin tercümesi yaptırılarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya kıdem tazminatı olarak 596,28 TL ödeme yapıldığına ilişkin tespitte bulunulması yerinde ise de, söz konusu miktarın avans niteliğinde kabul edilerek faizi ile birlikte kıdem tazminatının net miktarından mahsup edilmesi gerekirken yalnızca toplam faiz olan 229,41 TL"nin hesaplanan brüt miktar üzerinden mahsup edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Ayrıca bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nda "usuli kazanılmış hak" kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.
    Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada, ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.
    Somut olayda, mahkemece ilk bozma üzerine verilen 2013/911 Esas ve 2014/375 karar sayılı kısmen kabul kararına ilişkin temyiz talebi taraf vekillerince talep edilmekle birlikte, davacı vekilince kararın yeniden hangi nedenlerle bozulması gerektiğine dair temyiz nedenleri bildirilmemiş olması ve mahkeme kararında kamu düzenini ilgilendiren ve re"sen bozma nedeni yapılmasını gerektirecek bir hata bulunmadığı gerekçesiyle davacının tüm teyiz itirazlarının reddine karar verilerek, ilgili kararın yalnızca davalı lehine bozulduğu ve bu sebeple kıdem tazminatı bakımından önceki kararda hükmedilen 4.751,81 TL"nin davalı lehine usuli müktesep hak oluştuğu gözetilmeksizin daha yüksek miktarda kıdem tazminatına hükmedilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    4. Somut olayda, Mahkemece verilen hüküm, davacının fesih tarihinde barınma ve yemek giderinin ne olabileceği Dışişleri Bakanlığı vasıtasıyla ilgili ülkelerin büyükelçiliğine sorulup gerçek rakamın tespiti ile kıdem ve ihbar tazminatına esas giydirilmiş ücretin belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Bozmaya uyan mahkemece; bozma ilamı doğrultusunda yapılan araştırma neticesinde Dışişleri Bakanlığının 15.06.2016 tarihli yazısına göre 1980-2007 yılları arası için bildirilen ücretlerin ortalaması alınmak suretiyle iş sözleşmesinin feshi tarihindeki üç öğün yemek barınma bedelinin aylık tutarı 200 $ karşılığı brüt 279,13 TL olarak kabul edilip davacının tazminata esas giydirilmiş aylık brüt ücretinin hesabında iş bu rakam dikkate alınmış ise de, bozma öncesi hükme esas alınan 05.08.2011 tarihli bilirkişi raporunda yemek ve barınma bedelinin aylık 200,00 TL olarak kabul edilmesinin davalı lehine usuli müktesep hak oluştuğu gözetilmeksizin, araştırma sonucunda tespit edilen yüksek miktar üzerinden yapılan hesaplamaya hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi