17. Ceza Dairesi Esas No: 2019/9456 Karar No: 2019/16067 Karar Tarihi: 16.12.2019
Hırsızlık - iş yeri dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/9456 Esas 2019/16067 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından mahkum edilmiştir. Temyiz başvurusu sonucunda, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümler doğru bulunmuş ancak ceza miktarındaki yanlışlıklar nedeniyle bozulmuştur. Sanığın yakalandığında çaldığı kol saati nedeniyle katılandan kısmi iade nedeniyle rızası olup olmadığı sorulmamıştır. Sanığın ceza miktarı TCK’nun 168/1-4 maddesi gereğince hesaplanırken yanlış hesaplanmıştır. Ayrıca, TCK’nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin Anayasa Mahkemesinin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının dikkate alınması gerekmektedir. Bu nedenlerle, karar bozulmuştur. Mahkeme Kararında geçen kanun maddeleri: TCK 116/2-4, TCK 53, TCK 168/1-4, TCK 142/2-h, TCK 143 ve TCK 62/1.
17. Ceza Dairesi 2019/9456 E. , 2019/16067 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü: I)Sanık ... hakkında iş yeri dokunulmazlığın ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; İş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde doğrudan TCK"nun 116/2-4.maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası şeklinde hüküm kurulmasının gerektiği gözetilmeden, 116/2. maddesi gereğince 6 ay hapis cezası, 116/4 gereğince 1 yıl hapis cezası şeklinde hüküm kurulmasnda sonuç ceza değişmediğinden, Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/ 85 sayılı kararı ile TCK"nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, II)Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-27.10.2014 tarihli yakalama tutanağına göre, sanık yakalandığında birkaç iş yerine girdiğini ve bunlardan birinden de çaldığı kol saatinin kolunda olduğunu söyleyerek teslim etmesi ile katılanın kol saati için başvurusu olmadan iadenin sağlanması karşısında; iadenin kısmi olduğu anlaşılmakla, katılandan sanık hakkında kısmi iade nedeniyle TCK’nun 168/1-4 maddesinin uygulanmasına rızasının olup olmadığının sorulması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 142/2-h, 143 maddelerine göre belirlenen 7 yıl 6 ay hapis cezasının aynı Kanun"un 62/1. maddesi ile 1/6 indirilmesi ile cezanın 6 yıl 3 ay olarak belirlenmesi gerekirken 5 yıl 15 ay olarak hesaplanması suretiyle eksik ceza tayini, 3-T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 16.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.