23. Hukuk Dairesi 2016/6991 E. , 2017/3238 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı kooperatif ile davalı arsa sahipleri ...arasında 154 ada 40 parsel ile ilgili sözlü olarak anlaşmaya varılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davacının edimlerini yerine getirerek arsa sahiplerine düşen 13 daire 3 dükkan ve 3 bodrum niteliğindeki taşınmazı teslim ettiğini, davalılar tarafından halen tasarruf edilmesine rağmen davalıların taşınmazın devrini sağlamadıklarını, inşaat bitirilip teslim edildikten sonra davalı arsa sahibi ...’ın taşınmazda sahip olduğu 1/3 hisseyi bu durumu bilen ..."a devrettiğini ileri sürerek, anılan taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili yapının kaçak niteliğinde olduğunu, yıkılacak katların bulunduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamından; davacı yüklenicinin taraflar arasındaki sözleşme edimini yerine getirmemesi nedeniyle tapu iptal ve tescil talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle, diğer davalılar yönünden ise davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, yüklenici tarafından arsa sahipleri aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasıdır.
Taraflar arasında resmi şekil şartına uyulmadan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmış ise de; inşaatın vazgeçilemeyecek seviyeye geldiği anlaşıldığından artık sözleşmenin bu nedenle geçersizliğinden bahsedilemez.
Arsa payı inşşat sözleşmeleri ani edimli ve her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdir. Yüklenici davacının karşı taraftan edimini talep edebilmesi için kendi edimini yerine getirmesi gerekir. Bunun için de imara, fen ve sanat kurallarına ve sözleşmeye uygun bir yapı inşa ederek arsa sahibine teslim etmesi gerekir.
Somut olayda davalı taraf inşaatın kaçak yapı niteliğinde olduğunu, yıkılması gerekli katlar bulunduğunu bildirmiş ve bu nedenle ifadan kaçındığını savunmuştur. Muş Belediye Başkanlığından alınan yazı cevaplarında da binaya ruhsat verilmediği, kaçak olduğu bildirilmiştir.
Yapılan keşifler sonrası alınan bilirkişi raporlarına göre inşaatın tamamlandığı ve kooperatif üyeleri ve arsa sahipleri tarafından kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda yukarıda belirtildiği gibi sözleşmenin geçersizliğinden bahsedilemeyecektir ancak, ifanın usulüne uygun yerine getirilip getirilmediğinin tam olarak tespit edilmesi gerekir.
../..
S.2.
Bu nedenle mahkemece gerekli yazışmalar yapıldıktan sonra yerinde yeniden keşif yapılarak inşaatın ruhsatının bulunup bulunmadığı, ruhsatı yoksa ruhsata bağlanmasının mümkün olup olmadığı, imara aykırı olup olmadığı, varsa imara aykırılıkların giderilip giderilemeyeceği belirlenerek, inşaatın ruhsata bağlanması ve imara aykırılıkların giderilmesi mümkün ise yüklenici davacıya bu konuda yeterli süre ve yetki verilmesi, verilen süreye rağmen ifa tamamlanmaz ise davanın şimdiki gibi reddedilmesi, imara, fen ve sanat kurallarına, sözleşmeye uygun bir inşaatın davalılara teslim edilmesi halinde ise davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken mahkemece bu hususlarda gerekli inceleme yapılmadan hüküm kurmaya yetersiz bilirkişi raporları dayanak yapılarak hüküm kurulması doğru olmamış kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.