Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının reddine mutazammın 30.11.2006 tarih, 19351/22571 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sulh Hukuk Mahkemesince ihalenin feshi isteminin reddine karar verildiğine göre temyiz süresi HUMK.nun 437. maddesi gereğince tebliğ tarihinden itibaren 8 gündür. Tetkik konusu olayda mahkeme kararı hükmü temyiz eden davacılar vekiline 20.03.2006 tarihinde tebliğ edilmiş ve karar yukarıda öngörülen süre içerisinde ve 27.03.2006 tarihinde temyiz edilmiştir.
Bu durumda hükmün temyizi yasal süresinde olup, Dairemizin temyiz isteminin süresinde olmadığı için reddine ilişkin 30.11.2006 tarih ve 2006/19351 E. 2006/22571 K. Sayılı kararının kaldırılmasına oybirliği ile karar verildi.
Davacılar vekilinin 27.03.2006 tarihli temyiz dilekçesinin incelenmesine geçildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
HUMK.nun 571. maddesi hükmüne göre ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilen taşınır ve taşınmaz malların açık artırması İcra ve İflas Kanunu hükümlerine uygun olarak yapılır. İİK.nun 124/1. maddesi gereğince satış mamuru taşınmazın bulunduğu yerin adetlerine göre en elverişli tarzda artırma şartlarını tespit eder. Aynı kanunun 126/son maddesinin göndermesi ile taşınmaz satışlarında da uygulanması gereken İİK.nun 114/2. maddesinde de (ilamın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılmayacağı satış müdürlüğünce alakadarların menfaatlerine en ugun geleni belirlenerek tayin olunur.) düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda satış kararı verilmemiş ve taşınmazın niteliğine göre zorunlu olan mahalli ilanlar yapılmamış, sadece yerel gazete ilanı ile yetinilmiştir. İhale tutanağı satış memuru tarafından imzalanmamış, açık artırma ilanında ve yerel gazetede yer alan satış saatlerine uyulmamıştır. İhale tutanağında tarihte yazılı değildir. Tüm bu eksiklikler nedeniyle ihalenin normal koşullar altında yapılmadığı ve satış memurunun satış işlemlerine yasanın öngördüğü özeni göstermediği, bu eksiklerin talep ve talibi azaltıcı ve yanıltıcı nitelikte bulunduğu tespit edilmiştir.
O halde ilahenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 31.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.