1. Hukuk Dairesi 2019/4452 E. , 2021/2957 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
...
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-tenkis davası sonunda, yerel mahkemece dava konusu 424 ve 754 parsel sayılı taşınmazlar yönünden iddianın ispatlanamadığı gerekçesi ile diğer taşınmazlar yönünden ise tenkis davası için hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince de davacının istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 01.06.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... İlkaz vekili Avukat v.d. gelmedi, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan babası ..."ın maliki olduğu 754 parsel sayılı taşınmazını satış, 701 ve 411 parsel sayılı taşınmazlarını ise bağış yolu ile davalı oğlu ...’ye, 412 parsel sayılı taşınmazını bağış yolu ile davalı kızı ...’ye, 424 parsel sayılı taşınmazını ise ölünceye kadar bakım akdi ile davalı torunu ...’a temlik ettiğini, yapılan tüm işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, davalılardan ...’ye devredilen 412 parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasına tabi tutularak 1131 ve 1132 parsel numaralarını aldığını, daha sonra dava dışı üçüncü kişiye satıldığını ileri sürerek dava konusu 754 ve 424 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tesciline, 701, 411, 1131 ve 1132 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde tenkis hesabı yapılmak suretiyle saklı payı oranında adına tesciline ya da tenkis bedelinin davalılar ...,...’den tahsiline, payı oranında adına tescil sağlanamadığı takdirde, dava konusu tüm taşınmazların tenkisine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ... ve ..., 754 parsel sayılı taşınmazın bedeli karşılığında davalı ... tarafından muristen satın alındığını, ayrıca 1990 yılından itibaren çeşitli hastalıkları bulunan murisin her türlü bakım ve gözetimi ile davalıların ilgilendiğini, davalı ...’nin yaşının ilerlemesinden sonra davalı ...’un murisle ilgilenmesinden dolayı 424 parsel sayılı taşınmazın ölünceye kadar bakım akdi ile davalı ...’a devredildiğini, ...’un da bakım akdinden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, bağış yolu ile devredilen 701 ve 411 parsel sayılı taşınmazların da minnet karşılığı temlik edildiğini, diğer davalı ..., murisin ölümü üzerinden 5 yıl, yapılan hibe işleminin üzerinden 22 yıllık bir zaman geçtiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, murisin yapmış olduğu işlemin mal kaçırma veya muvazaa kastına dayanmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
./..
Mahkemece, dava konusu 424 ve 754 parsel sayılı taşınmazlar yönünden iddianın ispatlanamadığı gerekçesi ile, diğer taşınmazlar yönünden ise tenkis davası için hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı istinaf talebinde bulunulması üzerine, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince, yazılı gerekçelerle ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 1932 doğumlu mirasbırakan ...’ın 04.09.2011 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı kızı ..., davalı çocukları ...,.. ile dava dışı çocukları ...,... ’nin kaldıkları, diğer davalı ...’un davalılardan ...’nin oğlu olduğu, murisin adına kayıtlı 754 parsel sayılı taşınmazını 16.01.1992 tarihli satış işlemi ile, 411 parsel sayılı taşınmazını 27.12.1996 tarihli bağış işlemi ile davalı oğlu ...’ye, 424 parsel sayılı taşınmazını 18.05.2011 tarihli ölünceye kadar bakım akdi ile davalı torunu ...’a, 701 parsel sayılı taşınmazını 20.04.1995 tarihli bağış işlemi ile davalı oğlu ...’ye, yine aynı tarihli bağış işlemi ile 412 parsel sayılı taşınmazını ise davalı kızı ...’ye temlik ettiği, 412 parsel sayılı taşınmazın dava dışı 413 parselle tevhit edilip 1131 parsel oluştuktan sonra bu parselin de 1133 ve 1132 parsellere ifraz edildiği, 1132 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına tescil edilmesinden sonra ise 13.02.2015 tarihli satış işlemi ile dava dışı ... adına kayıtlı hale geldiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle bağış yolu ile davalılar ...,...’ye temlik edilen 701-412- 411 parsel sayılı taşınmazlar yönünden Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 1.4.1974 gün ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulamayacağı, tenkis talebi açısından ise hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek davanın reddine karar verilmiş olması doğru olduğuna göre davacının bu parsellere yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
Davacının çekişme konusu 754 ve 425 parsellere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince,
754 parsel sayılı taşınmazın muris tarafından oğlu ...’ye satış suretiyle devredildiği anlaşılmakla, dinlenen tanık beyanları ve murisin tüm taşınmazlarını davalılara devrettiği hususu göz önüne alındığında bu parsel açısından murisin iradesinin diğer mirasçılardan mal kaçırma yönünde olduğu, yine çekişme konusu 424 parsel sayılı taşınmaz ise her ne kadar Ölünceye Kadar Bakma Akdi ile davalı ...’a temlik edilmiş ise de, bakım borcunun öncelikle davalı ... tarafından yerine getirildiği, ... ile ...’un baba oğul oldukları, murisin adına kayıtlı son taşınmazının ölünceye kadar bakım akdi ile devredildiği gözetildiğinde asıl amacının mal kaçırma olduğu anlaşılmakla bahsi geçen parseller yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacının değinilen yönler itibariyle yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371/1-a maddesi uyarınca Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 HMK"nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.