Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9590
Karar No: 2016/2467
Karar Tarihi: 28.03.2016

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/9590 Esas 2016/2467 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2015/9590 E.  ,  2016/2467 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tahliye-Alacak

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve alacak davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, temerrüt nedeniyle tahliye ve alacak istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın temerrüt nedeniyle tahliyesine, 6.000 Dolar kira bedelinin kamu bankalarının uygulayacağı en yüksek mevduat faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar davacı ve davalı vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın 20.05.2014 tarihinde müvekkili şirket tarafından satın alındığını, 06.06.2014 tarihli ihtarname ile ödemelerin müvekkiline yapılmasının davalıya bildirildiğini, davalının müvekkili şirketin hesabına 24.000 Dolar yatırdığını, bunun üzerine davalıya gönderilen 31.10.2014 tarihli ihtarname ile kira bedelinin 30.000 Dolar+KDV olduğu, bu nedenle eksik ödenen 6.000 Dolar bakiye kira parası ile 5.400 Dolar KDV tutarı olmak üzere toplam 11.400 Doların 30 gün içinde ödenmesinin istenildiğini, ancak bu bakiye bedelin ödenmesine dair ihtara rağmen ödemenin yapılmadığını ileri sürerek temerrüt nedeniyle davalının kiralanandan tahliyesine, 2014 yılı bakiye kira bedeli 11.400 Doların ihtar tarihinden dava tarihine kadar işlemiş faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının stopaj tutarının kendilerine ödenmesi talebinin yerinde olmadığı, müvekkilinin sözleşmede belirtilen kira bedelini ödediğini, önceki dönemde kendisinden KDV talebinde bulunulmadığını, bu durumun taraflar arasında teamül haline geldiğini, yeni malikin de taraflar arasında teamül haline gelen bu kural ile bağlı olduğunu, bu nedenle müvekkilinden KDV isteyemeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazın başlangıçta özel kişiler arasında kiralandığı, kanun hükmü gereği satımla birlikte şirketin kiraya veren sıfatını kazandığı, şirketin malik olması ile birlikte KDV yükümlüsü olduğunu belirterek bunu kiracısı olan davalıya yansıtamayacağı, sözleşmede KDV"nin ayrıca talep edilebileceğine ilişkin bir hükmün de bulunmadığı, kira sözleşmesinde ödenecek kira parasının net kira olduğu, ayrıca stopajın mal sahipleri adına kiracı tarafından ödeneceğine ilişkin özel hükme yer verildiği, stopaj yan gider olarak kabul edilmekle temerrüde esas alındığı, davalı-kiracının sadece net kira olan 24.000 Doları ödeyip bunun stopajı olan 6.000 Doları ödemediğinden temerrüde düştüğü gerekçesiyle davalının temerrüt nedeniyle kiralanandan tahliyesine ve 6.000 Dolar kira bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    1-Dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre davalı vekilinin tahliye istemine yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davalı ve davacı vekillerinin kira alacağına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Hükme esas alınan 01.05.2009 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 3.maddesinde kira bedellerine yapılacak stopajların mal sahipleri adına yatırılacağı düzenlenmiştir. Sözleşme kiraya veren olarak dava dışı ... ile davalı kiracı ... arasında akdedilmiştir. Dava konusu taşınmaz davacı şirket tarafından 20.05.2014 tarihinde edinilmiştir. Satın alma ile birlikte yeni malik .... eski malikin haklarına halef olmuş olup, bu durumda kiralayanın şirket olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı şirket satın almadan sonra brüt kira bedeli üzerine KDV de ekleyerek 01.05.2014 tarihinde başlayan yeni dönem kira bedelinin ödendiği şekilde 24.000 Dolar değil 30.000 Dolar + 5.400 Dolar KDV olduğunu belirterek kira bakiyesi ve KDV bedeli toplamı 11.400 Doların tahsilini istemiştir. Kira sözleşmesinde aylık ve yıllık olarak belirlenen kira bedelinin net olduğu ve stopajın kiracıya ait olduğu belirtildiğine göre aylık kira bedelinin net olarak ödenmesi gerekir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kiralayan şirket olduğuna göre davacı şirketin kira bedeli için fatura keserken kira bedeli üzerinden KDV’yi de ekleyerek kira bedeli talep edip edemeyeceği ve KDV’nin kira sözleşmesinde belirtilen net kira bedeli üzerinden mi yoksa brüt kira bedeli üzerinden mi hesaplanması gerektiğine ilişkindir. Dairemizce de benimsenen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 02.10.2002 tarih ve 2002/19-712 E-2002/660 K sayılı içtihadında da belirtildiği gibi kiralayan kurumlar vergisine tabi ise kiracının stopaj değil KDV ödemesi gerekir. Kurumlar vergisine tabi davacı kira bedelini isterken net kira bedeli üzerinden %18 KDV hesaplamak zorundadır.
    Mahkemece, yukarıda anlatılan ilkeler ışığında kiraya veren yönünden stopaj yükümlülüğünün kalkarak KDV yükümlülüğünün doğmuş olması dikkate alınarak ödenmesi gereken kira bedeli hesaplandıktan sonra sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün alacak yönünden bozulması gerekmiştir.
    3-Davacı vekilinin faize ilişkin temyiz itirazları yönünden;
    Davacı taraf dava dilekçesi ile temerrüt nedeniyle davalının kiralanandan tahliyesine, 2014 yılı bakiye kira bedeli toplam 11.400 Dolar’ın ihtar tarihinden dava tarihine kadar işlemiş faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama sonucu davanın kısmen kabulü ile 6.000 Dolar kira bedelinin kamu bankalarının uygulayacağı en yüksek mevduat faizi ile davalıdan tahsiline karar verilirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde faiz başlangıç tarihi belirtilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tahliyeye yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün tahliyeye ilişkin bölümünün ONANMASINA, (2) ve (3) no.lu bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalı vekillerinin alacağa yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün alacağa ilişkin bölümünün BOZULMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına, 28.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi