Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/13117 Esas 2016/4318 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13117
Karar No: 2016/4318
Karar Tarihi: 09.03.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/13117 Esas 2016/4318 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davanın konusu, davacı ile davalı arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine dayanarak kullandırılan ticari kredinin ödenmemesi üzerine içinde borcun bulunduğu hesabın kat edilerek takip başlatılması sonrasında davalının takibe itirazı ve bu itirazın iptaliyla %20'den az olmamak üzere tazminat talebidir. Davalı, kredinin müvekkilinin kefil olmadığı ve faizin hesabının TBK'nın 120. maddesine göre yapılması gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, davalının kefil olduğu kredi borcundan sorumlu olduğu, itiraz edilen alacağın likit olduğu, davacı alacaklının takip yapmakta kötü niyetli olmadığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Kararın temyiz incelemesi sonucunda, mahkeme kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle kararın onanmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
-TBK'nın 120. maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2015/13117 E.  ,  2016/4318 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı asıl borçlu ..........arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, bu sözleşmeye dayanarak kullandırılan ticari kredinin ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek ....... İcra Müdürlüğünün 2012/14366 sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, %20"den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin dava dışı borçlu ........"nin eski ortağı iken ortaklıktan ayrıldığını, müvekkilinin asıl borçlunun 01.07.2011 tarihli sözleşmesine istinaden kullandırılan krediye kefil olduğunu, bu kredinin de kapandığını, takip konusu kredinin müvekkilinin kefil olmadığı davacı ile dava dışı şirket arasında imzalanan 04.04.2012 tarihli sözleşmeye istinaden kullandırıldığını, bu nedenle takip konusu borçtan müvekkilinin sorumlu olmadığını, talep edilen faizin de sözleşmeye aykırı olduğunu ve faizin TBK"nın 120. maddesine göre hesap edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine, kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece davalının imzası bulunan 01.07.2011 tarihli sözleşmeye istinaden kullandırılan kredinin 30.03.2012 olan dönem sonu itibariyle anapara borç bakiyesinin 490.553,50 TL olduğu, davalının sonraki sözleşmede imzası olmadığından sonraki sözleşme doğrultusunda kullandırılan krediden sorumlu tutulamayacağı, davalı kefilin kefil olduğu sözleşme ile kullandırılan kredinin hesap kat tarihi itibariyle borcun 595.163,40 TL olup takip tarihi itibariyle davalı kefilin 661.381,00 TL asıl alacak, 27.226,85 TL işlemiş faiz, 1.361,34 TL BSMV olmak üzere toplam 689.969,19 TL"den sorumlu olduğu, itiraz edilen alacağın likit olduğu, davacı alacaklının takip yapmakta kötü niyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

    SONUÇ: Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle kararda icra takip dosyası numarasının hatalı olarak yazılmış olmasının yerinde düzeltilebilecek bir hata olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 09/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.