Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12639
Karar No: 2015/851
Karar Tarihi: 15.01.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/12639 Esas 2015/851 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/12639 E.  ,  2015/851 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : TAVŞANLI 2. ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ
    TARİHİ : 15/04/2014
    NUMARASI : 2014/153-2014/230

    Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davada; aylık 240,00 TL olarak ödenmekte olan iştirak nafakasının artırılarak aylık 500,00 TL"ye çıkarılması talep edilmiş, mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 2007 yılında anlaşmalı şekilde boşandıkları, 2001 doğumlu müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, çocuk lehine aylık 200,00 TL iştirak nafakası takdir edildiği, annenin 2009 yılında artırım davası açtığı, yargılama sonunda aylık 40,00 TL artırımla iştirak nafakasının aylık 240,00 TL"ye çıkarılmasına karar verildiği, 2014 yılında eldeki artırım davasının açıldığı, müşterek çocuğun dava tarihi itibariyle 13 yaşında olduğu ve devlet okulunda okuduğu, her iki tarafında boşanmadan sonra yeniden evlendikleri, bu evliliklerden de çocukları olduğu, davacı annenin Kuran Kursu öğretmeni olup aylık 1.800,00 TL kazandığı, davalı babanın işçi olduğu, asgari ücret aldığı anlaşılmıştır.
    TMK"nın 331. maddesi gereğince durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler.
    Kural olarak boşanma kararı ile velayet kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.(TMK m.182) Anne ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.(TMK m.328/1) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir.Ayrıca nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şeklide de dikkate alınır.
    Diğer taraftan nafaka miktarı belirlenirken, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın, bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur.
    Her ne kadar, nafakanın takdirinde; davalı (baba) nın hayat koşulları ve ödeme gücünün de dikkate alınması zorunluluğu var ise de; bu durum, yani davalının gelir seviyesinin düşüklüğü nafakanın artırılması gerekliliğini büsbütün ortadan kaldırmaz.
    Hakim, nafaka takdirinde; nafaka alacaklısı çocuğun ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalı babanın gelir durumu arasındaki dengeyi kurarak, hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır.
    Somut olayda artırılması istenen iştirak nafakası 25.06.2009 tarihindeki koşullara göre verilmiştir. Eldeki artırım davası ise 21.02.2014 tarihinde açılmıştır. Aradan geçen yaklaşık 5 yıl gibi uzun bir sürede tarafların sosyal ve ekonomik koşullarında değişme olduğu, çocuğun ihtiyaçlarının arttığı bir gerçektir. Bunun aksinin düşünülmesi hayatın olağan akışına aykırı olup, kabulü imkansızdır. Kaldı ki bu süre içinde çocuğun yaşı ve eğitim düzeyine göre ihtiyaçları da doğal olarak artmış, nafaka artırım şartları oluşmuştur.
    Hal böyle olunca mahkemece; daha önceki davada takdir edilen iştirak nafakasının, müşterek çocuğun zorunlu ihtiyaçları, ülkenin ekonomik durumu ile enflasyon nedeniyle paranın satın alma gücünün düşmüş olması dikkate alınarak hakkaniyet ölçüsünde bir miktar artırılması gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu davacı annenin ekonomik durumunun davalı babadan daha iyi olduğu gerekçesiyle davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi