19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/13102 Karar No: 2016/4316 Karar Tarihi: 09.03.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/13102 Esas 2016/4316 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalının kendisine borçlu olmadığının tespitini ve davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı ise alacağın kabul edildiğini ve davacının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir. Mahkeme, davalı şirket ortakları adına gönderilen ödemenin davacının takip konusu borcuna karşılık yapıldığını kabul ederek davayı kabul etmiştir. Ancak, banka yazısı sonucu ödemenin davalı şirket hesabına yapılmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, mahkeme kanıtlanamayan davanın reddi gerektiğini belirtmiştir. Kanun Maddeleri: Borçlar Kanunu Madde 99, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu.
19. Hukuk Dairesi 2015/13102 E. , 2016/4316 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince süresi içerisinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili aleyhine ... 2. İcra Müdürlüğünün 2012/13215 sayılı dosyası ile yapılan takibin dayanağı olarak gösterilen cari hesap ilişkisinden doğan borcun ödendiğini, icra takibinde itirazın usulüne uygun olarak yetkili merciye yapılmamış olması nedeniyle takibin kesinleştiğini, haciz baskısı altında müvekkilinin borcu kabul ettiğini, bu kabulün geçersiz olduğunu ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini ve davalının %40 tan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının ödeme belgesi olarak sunduğu banka dekontlarını kabul etmediklerini, icra takibinin yapılmasından sonra dava konusu edilen alacağın davacı tarafından kabul edildiğini savunarak, davanın reddini ve davacının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı tarafından davalı şirket ortakları hesabına yapılan 14.000 TL ödeme için davalı taraftan açıklama yapılmasının istendiği, davalı tarafından bu konuda açıklama yapılmadığı, davacı ile ödeme yaptığı şirket ortakları arasında başkaca ticari bir ilişki olmadığı, bu durum karşısında davalı şirket ortakları adına gönderilen 14.000 TL nin davacının davalı şirkete olan cari hesaptan kaynaklanan takip konusu borcuna karşılık yapıldığının kabulü gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı taraf aleyhine başlatılan icra takibine karşı ödeme savunmasında bulunmuştur. Bu durumda davacı borcunu ödediğini ispatlamalıdır. Mahkemece ödeme olarak kabul edilen 11/06/2012 tarih ve 14.000 TL tutarlı havalenin davalı şirket hesabına yapılmadığı gelen banka yazısından da anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca ödeme yapılan kişilerin davalı şirket ortağı olması borcun alacaklı şirkete ödendiğini göstermez. Mahkemece kanıtlanamayan davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulü isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.