Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11155
Karar No: 2019/8474
Karar Tarihi: 10.12.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/11155 Esas 2019/8474 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, bir taşınmaz ve bir traktör üzerindeki ortaklığın satılması talebiyle dava açmıştır. Davalı, kendisinin taşınmazdaki binayı yaptığını ve davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Diğer davalılar da davanın reddedilmesini talep etmişlerdir. Mahkeme, davanın kabulüyle ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar vermiştir. Ancak, davalıların temyizi üzerine Yargıtay, muhdesat iddiasının olduğu anlaşılan taşınmaz için muhdesat aidiyetinin tespiti davası açılması gerektiğini belirterek kararı bozmuştur.
Kanun maddeleri: Paydaşlık (ortaklık) giderilmesi davaları için Türk Medeni Kanunu'nun 694. maddesi uyarınca, ortaklar arasındaki birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalar açılabilir. Muhdesatın (bütünleyici parçanın) aidiyeti konusunda Türk Medeni Kanunu'nun 826. maddesi uyarınca, tapu kaydında şerh olmadığı sürece, muhdesat sahibi ortaklar tarafından değil de üçüncü bir kişi tarafından iddia ediliyorsa, bu kişinin muhdesat sahibi olarak davaya dahil edilmesi mümkün olmayabilir.
14. Hukuk Dairesi         2016/11155 E.  ,  2019/8474 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.06.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacı, 104 ada 1 parsel,102 ada 242 parsel, 102 ada 252 parsel, 102 ada 237 parsel sayılı taşınmaz ile 07 PH 472 plakalı traktör ile damperli römork üzerindeki ortaklığın satılarak giderilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ..., 102 ada 237 parsel sayılı taşınmazdaki binanın kendisi tarafından yapıldığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
    Diğer bir kısım davalılar, davanın redini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
    Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
    Somut olaya gelince; davalı ..."un dava konusu 102 ada 237 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapı hakkında muhdesat iddiasının olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın davalı ..."a ait olduğu hususunda tarafların ittifak edip etmedikleri üzerinde durularak ittifak etmiyorlarsa, muhdesat iddiasında bulunan davalıya bu iddiası hakkında muhdesat aidiyetinin tespiti davası açmak üzere süre verilmesi, dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususta mahkemece 4.12.2015 tarihli muhdesat iddiasında bulunan tarafın yokluğunda yapılan duruşmada "HMK 165 maddesi gereğince bilirkişi raporlarında belirtilen paylaşımı tarafların kabul etmemesi halinde muhdesata ilişkin asliye hukuk mahkemesinde dava açmaları için iki haftalık kesin süre verilmesine, tarafların dava açmamaları durumunda tapu kaydındaki oranlara göre paylaşımın yapılacağının ihtarının tebliğ evrakına şerh düşülmesine" şeklinde ara karar kurulmuş ise de tebliğ zaptında bu hususta şerh olmadığı anlaşıldığından ara karar gereğinin yerine getirildiğinden söz edilemez.
    Bu durumda mahkemece; muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açmak üzere davalı ..."in duruşmada hazır olması halinde yüzüne karşı tefhim edilerek, duruşmada hazır olmaması halinde ise ara kararın açıklandığı meşruhatlı tebligat ile tebliğ ile muhdesat aidiyetinin tespiti davası açmak üzere süre verilmesi, dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ..."un temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi