Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/5263 Esas 2017/562 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5263
Karar No: 2017/562
Karar Tarihi: 24.01.2017

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/5263 Esas 2017/562 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi, suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine hükmetti. Çocuk, mağduru silahsız şekilde hayati tehlike geçirecek nitelikte kasten yaralamaktan suçlu bulundu. Mahkeme, 5237 sayılı TCK'nin ilgili maddelerine göre çocuk hakkında 6 yıl hapis cezası verilebileceğini belirledi. Ancak, suça sürüklenen çocuk hakkında zamanaşımı hükümlerinin şimdilik uygulanamayacağına karar verildi. Çocuğun temyiz itirazları reddedildi ancak mağdurun yaralanmasına ilişkin kesin raporun hüküm kurmaya yeterli olmaması nedeniyle mağdur ve mağdura ait tıbbi evrakların temin edilip bir hekim kesin raporu alınması gerektiği kararlaştırıldı.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 87/1-d, son, 1. cümle maddeleri
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-d, 2, 3, 4. maddeleri ve fıkraları
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 67. maddesi
- 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca aynı yasanın 326/son maddesi
3. Ceza Dairesi         2016/5263 E.  ,  2017/562 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine dair

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü;
    Mağduru silahsız şekilde hayati tehlike geçirecek nitelikte kasten yaraladığı kabul edilen suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 87/1-d, son, 1. cümle uyarınca verilebilecek cezanın üst sınırının 6 yıl hapis cezası olabileceği belirlendikten sonra, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-d, 2, 3, 4. madde ve fıkraları ile 5237 sayılı TCK"nin 67. maddesindeki düzenlemelere göre suça sürüklenen çocuk hakkında zamanaşımı hükümlerinin şimdilik uygulanamayacağı anlaşıldığından tebliğnamenin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Mağdurun yaralanması hakkında düzenlenen ve hükme esas alındığı anlaşılan ...Devlet Hastanesine ait 18.12.2006 tarih ve 6100 sayılı kesin raporda, mağdurun ne şekilde hayati tehlikeye maruz kaldığı hususu denetime imkan verecek şekilde anlatılmadığından raporun hüküm kurmaya yeterli olmaması nedeniyle, mağdur ve mağdura ait tıbbi evraklar temin edilip en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğünden veya Adli Tıp uzmanından denetime imkan verir nitelikte mağdurun ne şekilde hayati tehlikeye maruz kaldığının açıkça anlatıldığı hekim kesin raporu alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca aynı yasanın 326/son maddesi gözetilmek suretiyle BOZULMASINA, 24.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.