14. Hukuk Dairesi 2016/11140 E. , 2019/8469 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.01.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, 17, 427, 551, 552, 858, 1126, 1508, 1509, 2047, 2941, 3949, 4158, 1556, 2517, 4922 ve 132 ada 65 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince: Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Somut olayda, ortaklığın giderilmesine karar verilen taşınmazların tapudaki il, ilçe, mahalle, ada, parsel numaraları belirtilmeden infazı elverişli hüküm kurulmamış olması doğru görülmemiştir.
Dava konusu 427 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı getirtilmeden tahkikat yürütülerek bir karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir.
Ayrıca keşifte dinlenen ziraat bilirkişisinin 132 ada 65 parsel sayılı taşınmaz hakkında değerlendirme yapmadığı anlaşıldığından bu hususta bilirkişiden ek rapor alınmadan hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Dava konusu 551 ve 552 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden ..."nun, 1556 ve 2517 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden Dudu Kaya, 1556, 2517 ve 4158 parsel sayılı taşınmaz maliklerineden ..."ın davada taraf olmadığı anlaşılmakla, sağ ise kendilerinin davaya dahil edilmesi, ölmüşler ise veraset ilamı temin edilerek mirasçılarının davaya dahil edilmesi gerekmektedir.
Dava konusu 1508, 1509, 2047, 4158 parsel sayılı taşınmazlara ait tapu kaydında ... malik gözükmesine rağmen dosyaya ibraz edilen ... Oğlu"nun mirasçılık belgesine göre taraf teşkili sağlanmıştır. Tapu kaydındaki ... ile dosya içerisinde mirasçılık belgesi bulanan ... Oğlu"nun aynı kişi olup olmadığı hususundaki çelişki giderilmemiştir. Mahkemece, ... ile ... Oğlu"nun aynı kişi olup olmadıkları üzerinde durularak bu çelişki giderilmeli, isim yanlışlığının idari yoldan düzelttirilmesi, mümkün olmadığı takdirde ilgiliye tapuda kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davası açmak üzere uygun bir süre tanınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Kabule göre de davalı ..., ..., ..., ..., Meryem Dalfidan, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ..."a gerekçeli kararın Tebligat Kanununun 10/2. maddesi gözardı edilmek suretiyle, davalı adına önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK"nun 21/2. maddesine göre yapıldığı ve usulsüz olduğu görülmüştür. Adı geçen davalılara 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliğ edilmemesi doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.12.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.Başkan