
Esas No: 2017/7
Karar No: 2019/8420
Karar Tarihi: 24.09.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/7 Esas 2019/8420 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, müvekkilinin borçlu davalı ..."in dava dışı diğer borçlu kefil ... ile birlikte müvekkilini müdür olarak tayin ettireceklerini vaat ederek 14.000,00 TL talep ettiklerini, müvekkilinin 20/09/2010 tarihinde İş Bankası kanalıyla davalı ..."e 10.000,00 TL, daha sonra da elden 4.000,00 TL ödeme yaptığını, vaatlerini yerine getirmediklerini, ödediği paraların iadesini isteyen müvekkilinin meblağın ödeneceği hususunda oyalandığını, daha sonra borcunu ödemeyen müvekkiline 27/06/2012 tarih ve 30/08/2012 vade tarihli 14.000,00 TL bedelli senet verildiğini, borcun ödenmemesi üzerine Ankara 26. İcra Müdürlüğü"nün 2013/3209 sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ..."in ... İlçesi, ...Mahallesinde kain, 2811 ada 19 parsel 11 nolu bağımsız bölümdeki taşınmazın 1/4"üne sahip iken 04/04/2012 tarihinde intifa hakkını üzerinde tutarak, çıplak mülkiyet payının 1/2"sini oğlu ..."e, 1/2"sini ise kızı ..."e sattığını, satışın gerçek olmadığını belirterek, bu tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, satışın gerçek olduğunu, borcun doğum tarihinin 27/06/2012 tarihi olduğunu, iptali istenen tasarrufun doğum tarihinin ise 04/04/2012 olduğunu tasarrufun iptali davasının ilk şartı olan tasarrufun borçtan sonra gerçekleşmesi kuralının gerçekleşmediğini, davacının 4.000,00 TL elden para verdiği iddiasının doğru olmadığını, müvekkilinin 2010 yılında davacıdan 10.000,00 TL borç aldığını ve borcunu ödeyerek borç ilişkisini 2010 yılında sona erdirdiğini belirterek ve mal kaçırma amacı olmadığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacı ile davalı ... arasındaki borç ilişkisi, tasarruf tarihi olan 04/04/2012"den önce doğduğu, davalı ..., taşınmazdaki hissesinin çıplak mülkiyetini davalılara 6.000,00 TL bedelle satış göstererek devrettiği alınan bilirkişi raporuna göre, tasarruf edilen şeyin devir tarihindeki değeri 15.833,33 TL olduğu, İİK"nun 278/III. maddesine göre; bu tasarrufun bağışlama olarak kabul edildiği, 21/03/2014 tarihli haciz tutanağından borçlu ..."in haczi kabil hiçbir malının bulunmadığına ilişkin tespiti içeren haciz tutanağının geçici aciz vesikası niteliğinde olduğu, İİK"nun 280/1 ve 280/2 maddesine göre; borçlunun, alacaklısına zarar verme kastını çocukları olan diğer davalıların bildiği belirtilerek tasarrufun İİK"nun 280.maddesi gereğince de iptali gerektiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, taraflar arasındaki borç ilişkisinin takibe konu edilen senetin tanzim tarihinden önce doğduğu ve taşınmazın devir tarihindeki rayiç değeri ile borçlular arasındaki devir tarihinde bedel farkı olmasına göre davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.001,76 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 24/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.