Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16584
Karar No: 2018/1624
Karar Tarihi: 05.02.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/16584 Esas 2018/1624 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı işçinin, mevsimlik işçi kadrosunda çalıştığı dönemde yıllık izinlerinin kullandırılmadığı ve emekli olana kadar hak ettiği yıllık izin ücretlerinin de ödenmediği gerekçesiyle davalıdan yıllık ücretli izin alacağının tahsiline karar verilmesi talebiyle açtığı dava, mahkeme tarafından kabul edildi. Ancak davalı taraf kararı temyiz etti. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi ise, işçinin kullandırılmayan izin süreleri için ücret talep edebilmesi için iş sözleşmesinin feshedilmiş olması gerektiğini ve işçinin daha önce aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde geçen hizmetlerinin yıllık izin hesabı yönünden dikkate alınması gerektiği belirtilerek, mahkemenin kararını kısmen bozdu. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 54. ve 59. maddeleri de kararda açıklandı.
22. Hukuk Dairesi         2015/16584 E.  ,  2018/1624 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde mevsimlik işçi kadrosunda çalışırken daha sonraları asıl kadroya geçirilen müvekkilinin emekli olduğunu, işe başladığı tarihten emekli olduğu tarihe kadar sürekli çalışan müvekkiline yıllık izinleri kullandırılmadığı gibi 11 ayı geçen çalışmaları için hak ettiği yıllık izin ücretlerinin de ödenmediğini iddia ederek yıllık ücretli izin alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; davacının müvekkili belediyede hiç çalışmadığını ve herhangi bir kaydının bulunmadığını, müvekkili kuruma husumet yöneltilemeyeceğini, İl Özel İdaresi"nin tüm işlemlerinin ya da dava dosyalarının bir bütün halinde müvekkili belediyeye devredilmediğini, ayrıca 6360 sayılı kanunun geçici 1. Maddesinin 9/d fıkrası uyarınca nakil tarihinden önceki borçlardan nakledilen kurumun sorumlu tutulamayacağını, davacının müvekkili kurumdan hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını, tüm hak ve alacaklarının çalışmakta olduğu kurum tarafından ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır.
    Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı sebebe dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
    İşçinin işe iade davası açması durumunda, izin ücretinin talep edilip, edilemeyeceği davanın sonucuna göre belirlenmelidir.
    Gerçekten işçinin dava sonucu işe başlatılması durumunda, önceki fesih ortadan kalktığından ve iş ilişkisi devam ettiğinde 4857 sayılı Kanun"un 59. maddesi uyarınca izin ücreti istenemez.
    İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
    Sözleşmenin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu sebeple zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
    4857 sayılı Kanun"un 54. maddesinde, yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında, işçinin aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştığı sürelerin birleştirilerek göz önüne alınacağı hükme bağlanmıştır.
    Bu durumda, işçinin daha önce aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde geçen hizmetlerinin yıllık izne hak kazanma ve izin süreleri hesabı yönlerinden dikkate alınması gerekir. Kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmetlerin de aynı gerekçeyle izin hesabı yönünden birleştirilmesi zorunludur.
    Somut olayda, mahkemece davacı işçinin mevsimlik iş sözleşmesi ile çalıştığı dönemde onbir ay ve daha fazla çalıştığı yıldan itibaren artık çalışmasının mevsimlik olarak nitelendirilemeyeceği ve bu onbir aylık süre geçirildikten sonraki dönemin tamamı için yıllık izin ücretine hükmedilmişse de davacının çalışma sürelerine göre sadece üçyüzotuz günden fazla çalışılan yıllar bakımından yıllık izne hak kazandığı kabul edilmesi gerekmektedir. Çalışılan dönemdeki tüm çalışma günlerinin toplanıp buna göre hesap yapılması hatalı olmuştur. Buna göre mahkemece üçyüzotuz günün altında çalışılan 2000 yılına ilişkin talebin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi