17. Hukuk Dairesi 2017/10 E. , 2019/8417 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının murisi ..."in maliki bulunduğu ... plakalı aracın müvekkil şirkete 523 145 012 numaralı 31.12.2012-2013 tarihleri arasında Zorunlu Mali Mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu belirterek 01.02.2013 günü sigortalı davalının mirasbırakanı ..."in sevk ve idaresindeki ... plakalı aracın ... plakalı araca arkadan çarparak sigortalı araçta bulunan ..."in ölümüne sebep olduğu, kaza tutanağında "arkadan çarpma" ve "araç sürücüsünün ehliyetinin geri alındığı halde araç kullanma", "alkollü araç kullanma" ve sair nedenler ile asli kusurlu bulunduğunu, sigortalısının KTK.36 maddesi gereğince sürücü belgesinin olmaması, ZMMS genel şartları B4 madde c bendine göre, sigortacının rücu hakkı ehliyeti olmayana karşı olması, KTK 48 madde gereği alkollü araç kullanmasının yasak olması sebepleriyle sigortalısına rücu ederek araç içinde bulunan vefat eden ... mirasçılarına ödenen 81.641,00.TL tazminatın ödeme tarihi olan 20.06.2013 tarihinden itibaren reeskont faizi ile ödenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, vefat eden eşinin asli kusurlu olduğunu kabul etmeyerek kusurun belirlenmesi gerektiğini, vefat eden kişinin dayısının oğlu olduğunu, ölen ... muris ..."in alkollü olduğu bildiğini ve birlikte eğlenmeye gittiklerini, bu duruma bilerek araca bindiğinin Mahkeme tarafından değerlendirilmesini istediğini, ekonomik durumunun kötü olduğunu, rücuen tahsil edilmek istenen tutarın fahiş olduğunu, Ödemiş ağır Ceza dosyasının beklenmesi ile haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı yanın talep ettiği miktardan %40 oranında indirim yapılarak davacının davasının kısmen kabulü ile davacı ... şirketinin müteveffa ..."in mirasçılarına yaptığı ödeme nedeniyle 48.984,60 TL tazminatın fiili ödeme tarihi olan 20/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ... şirketine verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisinde mevcut olan belgelere istinaden, 6100 sayılı HMK"nun 336. maddesi uyarınca, davalıların adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek yapılan inceleme sonunda,
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle ödenen tazminatın rücuen tahsiline ilişkindir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalının tüm temyiz itirazlarının reddi ile davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekili tarafından yapılan temyiz başvurusunda mahkemenin tazminat tutarında hatır taşıması indirimi yapılması hususu temyiz edilmiştir.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle bu gibi taşımalarda mülga 818 Sayılı BK 43 maddesi(6098 sayılı TBK’nin 51.) uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de indirim yaptığı takdirde indirim oranını objektif ölçüler içinde takdir etmek zorundadır.
Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Ayrıca hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi, indirim yapacak ise de Dairemizin uygulamalarına göre %20 oranında hatır taşıması indirimi yapması gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafından sigortalının ehliyetine el konulduğu dönemde kazanın gerçekleştiği anlaşılmakla davacının ödediği bedeli rücuen talepte
bulunabileceği anlaşılmakla, olay günü desteğin sürücünün aracında yolculuk ettiği sırada trafik kazasının meydana geldiği, destek ile sürücü arasında dayı-teyze oğulları(kuzen) şeklinde yakın akrabalık bağı bulunduğu davalı tarafça iddia edilmiş olup yargılama sırasında bu hususta bir araştırma yapılmadığı anlaşılmıştır. Yakın aile bireylerinde olduğu gibi ücretsiz taşınması ahlaki bir ödev niteliğinde olduğundan, belirlenen tazminat miktarından hatır taşıması indirimi yapılamaz.
Bu durumda Mahkemenin belirtilen hususta gerekli araştırmayı yaparak, tarafların akrabalık ilişkilerinin bulunup bulunmadığının araştırılması sonrası tespit edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken %40 oranında hatır indirimi yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3.346,14 TL onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 24/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.