Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/11965 Esas 2015/830 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11965
Karar No: 2015/830
Karar Tarihi: 15.01.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/11965 Esas 2015/830 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/11965 E.  ,  2015/830 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BURSA 4. AİLE MAHKEMESİ
    TARİHİ : 17/04/2014
    NUMARASI : 2013/564-2014/307

    Taraflar arasında görülen nafakanın kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2006 yılında boşandıklarını, davacı için 350 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, sağlığı bozulan davacının yaşı itibariyle çalışamadığını, davacıya ödenen nafaka nedeniyle giderlerini karşılayamadığını, davalının ise 2 büro ve 1 adet evi olduğunu, kira geliri aldığını belirterek nafakanın kaldırılmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili cevabında, davacının işyerini kapatmış olmasının kendi tercihi olduğu; emekli maaşı dışında taşınmazları ve arsaları bulunduğu, davalının 700 TL kira aldığı ve üzerine ekleyip, kredi borcu ödediğini, kirada oturduğunu, nafakadan başka geliri olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Hükmü davacı vekili temyiz etmektedir.
    Mahkemece, tarafların ekonomik durumlarında bir değişiklik olmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.
    TMK.nun 176.maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi yada tarafların birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması yada haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.
    Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 28.2.2007 tarih ve 2007/3-84 E.-95 Karar sayılı ilamında da "Asgari Ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluğu ortadan kaldıracak bir olgu olarak ta kabul edilmemiştir.
    Ancak, somut olayda, zabıtaca ekonomik sosyal durum araştırmasında; davacının Bağ-Kur emeklisi olduğu, 950 TL maaş aldığı, 1 evi, 1 otomobili bulunduğu bildirilmiştir. Davalı kadının ise ekonomik ve sosyal durumu araştırılmamış, tanık beyanlarıyla yetinilmiştir.
    O nedenle tarafların gelir durumlarına ve Yargıtay"ın Yerleşik İçtihatlarına göre boşanma tarihine göre tarafların ekonomik sosyal durumundaki değişiklik tam ve sağlıklı olarak araştırılmak suretiyle (tapu kayıtları, kira geliri, banka hesapları vb.), yoksulluk sona ermiş ise nafakanın kaldırılmasına, aksi halde boşanma tarihine göre davalının mal varlığının artması nedeniyle yoksulluğun azaldığı ve “çoğun içinde az da vardır ” ilkesi gereğince “nafakanın kaldırılması” talebinin “nafakanın indirilmesi” talebini de içerdiği gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.