14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/11409 Karar No: 2019/8458 Karar Tarihi: 09.12.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/11409 Esas 2019/8458 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2016/11409 E. , 2019/8458 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11/09/2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21/04/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, ... ili, ... ilçesi, Tepe Köy, 164 ada 120 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, taşınmaz üzerinde bulunan dükkanın müvekkiline ait olduğunu belirterek muhdesat iddiasında bulunmuş ve taşınmazdaki ortaklığa ilişkin aynen taksim kararı verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile; ... ili, ... ilçesi, Tepe Köy, 164 ada 120 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortakların) hak iddia etmeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede muhdesat aidiyetinin tespiti için dava açmak üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir. Somut olaya gelince; davalı ... vekili davaya cevap dilekçesi ile taşınmaz üzerinde bulunan dükkanın müvekkiline ait olduğunu belirterek muhdesat iddiasında bulunmuştur. Bu durumda mahkemece, muhdesat iddiasına karşı davacının beyanları alınmalı, muhdesat iddiasını kabul etmemesi halinde davalıya muhdesatın aidiyetinin tespiti için dava açmak üzere süre verilmeli, verilen süre içerisinde davalı tarafından dava açıldığı takdirde bu davanın sonucu beklenmeli, açılmadığı takdirde muhdesat konusunda uyuşmazlık yokmuş gibi yargılamaya devam olunmalıdır. Tüm bu açıklamalar ışığında mahkemece, davalı ..."ın muhdesat iddiası ile ilgili yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda inceleme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 09/12/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.