21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/11866 Karar No: 2017/2115 Karar Tarihi: 09.03.2017
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/11866 Esas 2017/2115 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/11866 E. , 2017/2115 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalı Kurum tarafından gönderilen ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R Dava, ödeme emrinin iptaline ilişkindir. Mahkemece, ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya 2007/13587-13095-13588 nolu ödeme emirleri gönderildiği, borcun 2006/4-12, 2007/1. dönemlere ilişkin prim, işsizlik sigortası primi borçları olduğu, dava dışı limited şirkette 09.02.2005-13.05.2008 tarihleri arasında hisse sahibi olduğu nizalı dönemde şirkette ortak olduğu anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Yasanın 35. maddesine göre; limited şirket ortakları şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar. Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur. Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur. Mahkemece yapılacak iş; sözkonusu borcun tahsili için davacıya ödeme emri tebliğinden önce şirket hakkında takip yapılıp yapılmadığı ve borcun şirketten tamamen veya kısmen tahsil imkanı bulunup bulunmadığı araştırılarak ve 506 sayılı Yasa"nın 80, 5510 sayılı Yasa"nın 88, 6183 sayılı Yasa"nın 35 ve mükerrer 35"inci maddeleri de göz önüne alınarak varılacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yetersiz inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.