13. Ceza Dairesi 2016/9540 E. , 2018/970 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-) Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede;
Sanığın diğer sanıklarla birlikte suçun icrası üzerinde doğrudan hakimiyet kurduğu gözetilmeden, hakkında 5237 sayılı TCK"nın 37/1. maddesi yerine aynı yasanın 39/1-2.c maddesi ile uygulama yapılması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Katılan ...’nın ilgili bankaya ait hesabına yetkisiz erişim sağlanarak aynı gün 18 dakika ve 15 dakika aralıklarla toplamda 19.677 TL paranın sanık ...’nin hesabına aktarılması şeklinde gerçekleşen olayda TCK’nın 43. maddesinin uygulanma koşulları gerçekleşmediği gözetilmeden sanık hakkında fazla ceza tayini,
2-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra (b) bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hükmolunan uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında ise, mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendindeki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun uygulanamayacağı, buna karşılık aynı maddenin 1. fıkrasının (a) ve (d) bentleri ile (c) bendindeki kendi altsoyu dışındaki kişiler bakımından velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluklarının uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün ve 39. ve 62. maddelerin uygulanmasına ilişkin kısımdan ‘’1 yıl 10 ay 15 gün ve 1 yıl 6 ay 22 gün’’ ibarelerinin çıkartılarak yerine ‘’1 yıl 6 ay ve 1 yıl 3 ay ’’ ibaresinin eklenmesi ve hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Sanığın kasten işlemiş olduğu hapis cezasının kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde belirtilen haklardan mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına ve (c) bendinde yer alan velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun kendi alt soyu bakımından uygulanmamasına,” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-) Sanık ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Katılan ...’nın ilgili bankaya ait hesabına yetkisiz erişim sağlanarak aynı gün 18 dakika ve 15 dakika aralıklarla toplamda 19.677 TL paranın sanık ...’nin hesabına aktarılması şeklinde gerçekleşen olayda TCK’nın 43. maddesinin uygulanma koşulları gerçekleşmediği gözetilmeden sanıklar hakkında fazla ceza tayini,
2- Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin ve sanık ...’ın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükümlerden 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin ve 62. maddelerin uygulanmasına ilişkin kısımlardan ‘’3 yıl 1 ay 15 gün’’ ibarelerinin çıkartılarak yerlerine ‘’2 yıl 6 ay’’ ibaresinin eklenmesi hükümlerden “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-) Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede;
Sanık ... savunmasında suçta kullanılan banka kartını, 2008 yılı Mart ayı içerisinde sanıklar ... ve Serdar Nişancı’nın havale geleceğini söyleyerek kendisinden istemeleri üzerine banka kartını sanıklara verdiğini beyan etmesi, katılanın hesabından sanık ...’nin hesabına aktarılan paradan 980 TL Yapı Kredi Bankası Fındıkzade şubesi 6 nolu ATM
cihazından nakit çekildiğinin ilgili banka tarafından belirtilmiş olması karşısında; bankaya müzekkere yazılarak ATM"den çekilen paranın kamera görüntüsü olup olmadığı tespit edilip, ATM"den işlemlerin yapıldığı anlara ilişkin kamera görüntülerinin temin edilerek görüntülerdeki kişinin sanık olup olmadığına dair araştırma yoluna gidilmesi,suç tarihinde kullandığı cep telefonu hattının tespit edilmesi ve suç tarihinden 1 ay öncesi ve sonrasını kapsayan temin edilecek HTS raporları aracılığıyla, sanığın olay tarihinde diğer sanıklarla görüşme yapıp yapmadığı dolayısı ile irtibatlı olup olmadığının tespit edilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
1- Katılan ...’nın ilgili bankaya ait hesabına yetkisiz erişim sağlanarak aynı gün 18 dakika ve 15 dakika aralıklarla toplamda 19.677 TL paranın sanık ...’nin hesabına aktarılması şeklinde gerçekleşen olayda TCK’nın 43. maddesinin uygulanma koşulları gerçekleşmediği gözetilmeden sanık hakkında fazla ceza tayini,
2- Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra (b) bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 18.01.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.