Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından borçlu A. D.. hakkında 06.01.2006 tanzim, 06.06.2006 vade tarihli ve 15.000,00-YTL. bedelli bonoya dayalı olarak icra takibine geçildiği, örnek 10 numaralı ödeme emrinin 20.07.2006 tarihinde adı geçene tebliğ edildiği,  borçlu vekilinin ise yasal sürede İcra Mahkemesine yaptığı başvuruda, takip dayanağı senede karşılık 26.07.2006 keşide tarihli 2.585,00-YTL. ve 17.10.2006 keşide tarihli 8.496,84-YTL. bedelli çeklerin verildiği, ayrıca 09.06.2006 dekontla da banka hesabına 2.000,00-YTL. ödeme yapıldığını belirterek borcun 13.000,00-YTL. lik kısmına itiraz ettiği görülmüştür.
Borçlunun itirazında bildirdiği çeklerin takip dayanağı senede karşılık verildiği ve her iki çek bedelinin de takip tarihinden sonra tahsil olunduğu ihtilafsızdır. Çeklerin teslimine ilişkin teslim fişlerinde bedellerinin tahsil olunması halinde senet bedelinden düşüleceğinin kararlaştırılmış olması ve ödeme emri tebliğinden önce henüz tahsil edilmemiş olmaları karşısında borçlu vekilinin anılan çeklere dayalı itfa itirazının reddine yönelik temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlu tarafından yapılan 09.06.2006 tarihli ödemenin takip dayanağı bono için yapıldığı konusunda havale dekontunda açık atıf olduğu gibi, alacaklının da anılan ödemeye karşı herhangi bir itirazının bulunmadığı anlaşılmıştır. O halde Mahkemece itirazın 2.000,00-YTL. yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken tümden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.