Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/2874 Esas 2017/3219 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2874
Karar No: 2017/3219
Karar Tarihi: 14.11.2017

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/2874 Esas 2017/3219 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, müvekkilinin babası ile davalıların babaları arasında yapılan bir sözleşmede belirtilen dairelerin bir kısmının teslim edilmemesi ve ödemenin yapılmaması sebebiyle dava açmıştır. İlgili taşınmazın değeri ve müteselsil sorumluluk kuralları da göz önünde bulundurularak davalıların kusurlu bulunarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Ancak dava konusu taşınmazdan kaynaklanan alacağın henüz muaccel olmadığından bahisle istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddedilmesi gerektiği savunulmuştur. Kararda, davalıların müteselsil sorumlulukları ve dava konusu taşınmazın değeri ile ilgili hatalar olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle davalıların temyiz itirazlarının kabul edildiği ve hükmün bozulduğu, davacının temyiz itirazlarının ise şimdilik incelenmeyeceği ifade edilmiştir. Kararda, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 641. \"mirasçılar, tereke borçlarından müteselsilen sorumludurlar\" ve Türk Borçlar Kanunu'nun 163. \"Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir\" maddelerinin müteselsil sorumluluk kurallarını düzenlediği açıklanmıştır.
23. Hukuk Dairesi         2015/2874 E.  ,  2017/3219 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin babası ile davalıların babaları arasında 13.03.1998 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını ancak 99 depremi sonrasında revize edildiğini, buna göre eski sözleşmedeki 1-2-3-4-5-6-7-8 numaralı dairelerin yerine S.S ..... 6-7-11-12 numaralı dairelerin davalının ifa borcunun yerine müvekkilinin babasına teslim edileceği ve buna ek olarak A blok B girişteki 13 numaralı dairenin bedelinin ise nakden müvekkilinin babasına veya onun göstereceği birisine ödeneceği hususunda anlaştıklarını, müvekkilinin babasının bu sözleşmeden kaynaklanan kızı davacıya temlik ettiğini, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığından bahisle dava konusu taşınmazın tespiti ile şimdilik 10.000,00 TL’nin işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar vekili, dava konusu taşınmazdan kaynaklanan alacağın henüz muaccel olmadığından bahisle istenemeyeceğini, bu nedenle davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, 17.12.2008 tarihli ek protokol ile davalıların murisi davacıya Ardaevler Konut Yapı Kooperatifinde bulunan A blok B girişteki 13 numaralı dairenin bedelini ödemeyi taahhüt ettiği, yapılan keşif ve sonucunda alınan bilirkişi raporuyla dava tarihi itibariyle dairenin değerinin 115.000,00 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile alacağın mirasçı olan davalılardan hisseleri oranında alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Muris yüklenici Eyüp Osmanoğullarının 17.12.2008 tarihli sözleşme ile üstlendiği edimin muaccel hale gelmesi, yüklenicinin S.S. Arda Evler Konut Yapı Kooperatifinden alacağını alması vadesine bağlanmıştır. Davalılar tarafından alacakla ilgili olarak Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava devam ettiği savunulduğuna göre bu dosya incelenip muacceliyet şartı araştırılmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-Bozma sebebine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
    3-Kabule göre de;
    a)Davacı temyizi yönünden,
    .../...



    S.2.


    4721 sayılı TMK"nın 641. "mirasçılar, tereke borçlarından müteselsilen sorumludurlar." ve TBK"nın 163. "Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir." maddelerinde düzenlenen müteselsil sorumluluk kuralları gereği davalılar davacıya karşı müteselsilen sorumludurlar bu nedenle alacağın mirasçı olan davalılardan hisseleri oranında alınarak davacıya verilmesi doğru değildir.
    b)Davalılar vekilinin temyizi yönünden,
    Davacı vekili dava konusu dairenin bedeline ilişkin talebini yargılama sırasında ıslah etmiş olup, mahkemece ıslah edilen miktara ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekirken, hükmedilen bedelin tamamına dava tarihinden itibaren faiz uygulanması da hatalı olmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentde açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.