9. Ceza Dairesi Esas No: 2014/6575 Karar No: 2014/10154 Karar Tarihi: 15.10.2014
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2014/6575 Esas 2014/10154 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 1. Çocuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık başkasına ait kimlik bilgilerini kullanarak iftira atmaktan suçlu bulunmuştur. Ancak, sanığın daha önce aynı mağdura karşı aynı suçu işlediği için ayrı bir dava açılmıştır ve bu dava ile ilgili karar kesinleşmeden birleştirme yapılamayacağı gerekçesiyle sadece ikinci suçlama nedeniyle ceza verilmiştir. Sanık müdafiinin temyiz itirazları sonucu, mahkeme kararı kanuna aykırı bulunmuş ve bozulmuştur. Kararda yer alan kanun maddeleri şunlardır: TCK 268/1, 267/1, 43/1, 31/3, 62, 50 ve 52.
9. Ceza Dairesi 2014/6575 E. , 2014/10154 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 9 - 2014/304795 Mahkemesi : İstanbul 1. Çocuk Mahkemesi Tarihi : 13.11.2012 Numarası : 2011/177 - 2012/802 Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık müdafiinin diğer temyiz itirazlarının reddine ancak; İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2012/157 - 151 esas - karar sayılı ilamına göre aynı sanık hakkında 10.07.2006 tarihli aynı mağdura ait kimlik bilgilerinin kullanılması yoluyla iftira eylemine ilişkin olarak kamu davası açıldığı, her iki davanın aynı mağdura karşı olan eylemleri arasında hukuki ve fiili kesinti bulunmadığı, söz konusu dava ile ilgili verilen kararın bu dava sonuçlanmadan kesinleşmiş olması nedeniyle bu aşamada birleştirme kararı verilmesinin mümkün olmadığı, buna karşın davaya konu 10.07.2006 tarihli ikinci eylemin önceki suçun teselsül etmesi nedeniyle sanık hakkında her iki eylem nazara alınmak suretiyle TCK"nın 268/1 delaletiyle 267/1, 43/1, 31/3, 62, 50, 52. maddeleri uyarınca zincirleme biçimde işlenen başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması yoluyla iftira suçundan hüküm kurularak cezanın belirlenmesinden sonra ilk eyleminden dolayı 2012/157 esas sayılı dosya kapsamında hükmedilen cezanın bu miktardan mahsubu ile ulaşılan miktarın yargılamaya konu 10.07.2006 tarihli eylem bakımından sonuç ceza olarak hüküm altına alınması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 15.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.