4. Hukuk Dairesi 2016/1936 E. , 2017/8243 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/10/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen 26/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vasisi tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vasisi tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalının, müvekkiline ait iş yerinin kepenklerinin kilitlerini ve kapının camını kırarak işyerine girip, 5.000,00 TL değerinde sigara ve 350,00 TL değerinde altın yüzük aldığını, bu fiillerinden dolayı Ümraniye 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/430 esas 2012/714 karar sayılı davasında cezalandırıldığını, davalının yargılama sonucunda davacının zararını gidermediğini, ayrıca davalının eylemleri nedeni ile müvekkilinin büyük panik ve korku yaşadığını, manevi olarak uzun süre olayın etkisinde kaldığını beyan ederek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin de kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri, bilinçsizleri ve acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir. (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nın 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu
düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287) bunların dışında BK’nun 49. maddesi uygulanır.
TMK’nın 24 ve olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nun 49. maddesinde belirlenen kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir.
Dosya kapsamından; davacının manevi tazminat isteminin, davalının ceza mahkumiyeti ile sübut bulan hırsızlık eylemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Hırsızlık eylemi, davacının cismani zararına neden olmadığı gibi, hırsızlığa konu yüzük hakkında önemli bir anıdan da bahsedilmemesi karşısında iç huzuru bozacak nitelikte de değildir. Manevi zararın koşullarını düzenleyen BK 49. maddesine göre eşya zararı kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bulunmadığından bu fiile ilişkin manevi tazminat isteminin reddi gerekirken, davanın kısmen kabulü doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan sebeplerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.