Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ile kamulaştırma bedelinin arttırılması istemine ilişkin birleştirilen davadan dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair karara karşı, davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince kabulü ile HMK"nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılmak suretiyle yeniden hüküm kurulmuş; bu karar, davacı idare vekilince temyiz edilmiş, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 09.09.2019 tarihli, 2018/1737 Esas, 2019/949 Karar sayılı ek kararı ile hükmün miktar ve değeri itibariyle kesin olduğu gerekçesiyle davacı idare vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiş, bu ek kararın Yargıtayca incelenmesi davacı idare vekilince süresi içerisinde verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince kabulü ile HMK"nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılmak suretiyle yeniden hüküm kurulmuş; bu karar, davacı idare vekilince temyiz edilmiş, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 09.09.2019 tarihli, 2018/1737 Esas, 2019/949 Karar sayılı ek kararı ile hükmün miktar ve değeri itibariyle kesin olduğu gerekçesiyle davacı idare vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiş, bu ek karar, davacı idare vekilince süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince, miktarı veya her paydaş için değeri 58.800,00 TL"yi geçmeyen davalara ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olup, bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz. Bu nedenle davacı idare vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK"nun 370. maddesi gereğince ONANMASINA, 21/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.