Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6782
Karar No: 2020/7186
Karar Tarihi: 15.12.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/6782 Esas 2020/7186 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/6782 E.  ,  2020/7186 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
    İlk Derece
    Mahkemesi :Ankara 22.İş Mahkemesi

    Dava, iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince esas hakkında yeniden karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    A-Davacı Eşin Manevi Tazminat İstemine İlişkin Hüküm Yönünden
    Mülga 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 20.07.2016 tarihinden itibaren uygulanan 8. maddesinin 3. fıkrasına göre, “Bölge adliye mahkemesinin para ile değerlendirilemeyen dava ve işler hakkındaki kararları ile miktar veya değeri beşbin lirayı geçen davalar hakkındaki nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden başlayarak sekiz gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” Bu fıkradaki “beşbin” ibaresi 6763 sayılı Kanunun 5. maddesi ile “kırk bir Türk Lirası” şeklinde değiştirilmiştir.
    Mülga 5521 sayılı Kanunun, 6763 sayılı Kanun 5. maddesi ile değişik beşinci fıkrasına göre parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı öngörülmüştür.
    25.19.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesinde “temyiz edilemeyen kararlar” sayılmış ancak miktar itibariyle kesinliğe bu maddede yer verilmemiş, 7/3. maddede, 6100 sayılı HMK’nın Kanun yollarına ilişkin hükümlerinin, iş mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir.
    6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemelerinin miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararların temyiz yoluna başvurulamayacağı hükme bağlanmıştır. HMK Ek Madde 1 hükmüne göre de, 362. maddedeki parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı belirtilmiştir.
    HMK 362/2. maddesine göre “Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir”
    HMK 366. maddenin yollaması ile temyiz yolunda da uygulanan 346. madde uyarınca, temyiz dilekçesi kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme temyiz dilekçesinin reddine karar verir. Ancak temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise, 01.06.1990 tarih, 1989/3 E, 1990/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından temyiz talebinin reddine karar verebilecektir
    Yukarıda belirtildiği şekilde, iş mahkemelerinin kararlarının istinaf incelemesi sonucu Bölge adliye mahkemelerince verilen kararlarda karar tarihine göre kesinlik sınırı: 20.07.2016-01.12.2016 tarihleri arasında 5.000 TL; 02.12.2016 tarihi sonrası için 40.000 TL; 01.01.2017 sonrası için 41.530 TL, 01.01.2018 tarihi sonrası için 47.530 TL ve 01.01.2019 sonrası için 58.800 TL’dir.
    Somut olay incelendiğinde, davalı tarafın temyiz itirazlarının yalnızca davacı eşin maddi ve manevi tazminat istemleri hakkındaki hükümlere yönelik olduğu, davacı eş yararına hüküm altına alınan manevi tazminat tutarının da yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırının altında bulunduğu anlaşılmakla, anılan hükme karşı temyiz yoluna başvurulması miktar itibariyle mümkün bulunmadığından, davalı vekilinin bu yöndeki temyiz itirazlarının kesinlik nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
    B-Davacı Eşin Maddi Tazminat İstemine İlişkin Hüküm Yönünden
    I-İSTEM:
    Davacılar dava ve ıslah dilekçeleri ile eş için 90.172,68 TL maddi, 125.000,00 TL manevi, çocuk Ulaç için 39.246,02 TL maddi, 75.000,00 TL manevi, çocuk Sudenaz için 24.772,42 TL madi, 75.000,00 TL manevi, çocuk Nisanur için 7.500,42 TL maddi, 75.000,00 TL manevi, anne için 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmişlerdir.
    II- CEVAP:
    Davalı taraf davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III- MAHKEME KARARI:
    a- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
    İlk Derece Mahkemesi tarafından, davacı eş lehine 90.172,68 TL maddi, çocuk... lehine 12.741,62 TL maddi, çocuk ... lehine 22.572,65 TL maddi, eş ve çocukların tümüne 50.000,00’er TL manevi, anne lehine 20.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
    b- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
    Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun vekalet ücretleri yönünden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın ilk derece mahkemesi hükmü doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle kendilerine verilen kusur oranının fazla olduğunu ve hükme esas kusur oranlarının Kurum tahkikat raporunda belirlenen oranlarla çelişir nitelikte olduğunu, Dava dışı makine mühendisi ...’un %5 kusurunun da kendilerine yüklenmesinin doğru olmadığını, kusur oranlarının belirlenmesinde ve buna ilişkin istinaf başvurularının incelenmesinde ilgili personelin görev ve sorumluluklarının göz önünde bulundurulmadığını, Davaya konu olay ... & ... Services firmasıyla davalı arasında akdedilen "Doğal Gaz Boru Hatlarının Akıllı Pig Yöntemi İle Fiziki Kontrolü Hizmet Alımı İşi” kapsamında 14.11.2013 tarihinde kazı yapılırken gerçekleştiğinden ilk derece mahkemesinden tahkikat aşamasında davanın adı geçen şirkete ve şirketin Türkiye şubesine ihbarını talep ettiklerini, ancak ihbar edilmeksizin tahkikat aşamasının tamamlanıp karar verildiğini, teknik tazminatın besabında %10 olan oranın, 2015 ve 2016 yıllarının tamamı için yanlış hesaplandığını, sonraki ek raporda da bu hata düzeltilmediğini, net ücret hesabında gelir vergisi dilimlerinin dikkate alınmadığını, ceza davasının henüz kesinleşmediğini, her ne kadar ceza dava dosyasındaki kusur raporu ile bağlı olunmasa da yapılan ceza tahkikatında yeni maddi vakıanın ortaya çıkması ihtimalinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini, kusur oranlarının tespitinin ceza yargılamasının neticesi de gözetilerek çelişkiden uzak, tereddüte yer bırakmayacak mahiyette yapılması gerektiğini, ceza dava dosyasının neticesi araştırılmadan karar verildiğini, davacı eş yönünden manevi tazminatın fazla olduğunu ileri sürmüştür.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle Kanuni gerektirici nedenlerle temyiz edenin sıfatına temyizin kapsam ve nedenlerine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Dosya kapsamından hükme esas alınan bilirkişi kusur raporunda davacılar murisinin %40, davalının %55, davalının diğer işçisi olan dava dışı makine mühendisi ...’un %5 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirildiği, bölge adliye mahkemesi gerekçeli karar başlığında davacı çocukların gösterilmediği anlaşılmaktadır.
    6100 sayılı HMK’nın 297/1-b maddesine göre hüküm tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini içermelidir.
    Somut olayda davalının dava dışı ...’a izafe edilen kusur bakımından adam çalıştıran olarak da sorumluluğu bulunduğu açık olduğundan bölge adliye mahkemesi kararında sair yönlerden bir yanlışlık yok ise de davacı çocuklar ..., ... ve ...’uın bölge adliye mahkemesi gerekçeli karar başlığında gösterilmemeleri hatalı olmuştur.
    Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi gereğince verilen karar düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 03/10/2019 Tarih, 2019/3004 Esas – 2019/2232 Karar sayılı hükmünün karar başlığı bölümünde yeralan davacılar bölümünün tamamen silinerek yerine geçmek üzere davacılar: 1-... – 31510516484, 2-... – 28174136776, 3-... – 24416737374, 4-... – 22151580026, 5-... – 34813415324“ rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi