Sahte fatura düzenleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/8594 Esas 2019/8852 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/8594
Karar No: 2019/8852
Karar Tarihi: 05.12.2019

Sahte fatura düzenleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/8594 Esas 2019/8852 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davanın kararında, sanığın sahte fatura düzenlediği gerekçesiyle mahkum edildiği ve cezasının eksik tayin edildiği belirtiliyor. Sanığın şirket ortaklığından ayrılmış olmasına rağmen, evinde şirkete ait kaşe ve sahte faturalar ele geçirildiği ifade ediliyor. Mahkeme, sanığın suç kastı ile hareket ettiği kanısına vararak mahkumiyet kararı verdi. Kanun olarak ise 5271 sayılı CMK’nin 217. maddesi uyarınca delillerin değerlendirildiği belirtiliyor. Ayrıca, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi altsoyu dışında kalan kişiler yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiği ve suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 5728 sayılı Kanun’un 276. maddesiyle değişik 213 sayılı VUK’nin 359/b-l maddesinde öngörülen cezanın alt sınırının 3 yıl hapis olduğu belirtiliyor.
11. Ceza Dairesi         2019/8594 E.  ,  2019/8852 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahte fatura düzenleme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Sanık ... her ne kadar 24.07.2007 tarihinde yapılan hisse devir sözleşmesi ile şirket ortaklığından ve müdürlüğünden ayrılmış ise de, 16.09.2008 tarihinde sanığın ikametgahında yapılan aramada, şirkete ait kaşe ile 2008 yılında düzenlenmiş suça konu sahte faturaların ele geçirildiğinin anlaşılması karşında; 5271 sayılı CMK’nin 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip, sanığın suç kastı ile hareket ettiği yönünde vicdani kanıya ulaşan Mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi altsoyu dışında kalan kişiler yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş ve suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan ve 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun’un 276. maddesiyle değişik 213 sayılı VUK’nin 359/b-l maddesinde öngörülen cezanın alt sınırının 3 yıl hapis olduğu gözetilmeden, temel cezanın 18 ay olarak tespiti suretiyle eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Toplanan deliller gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak; sanığa yüklenen suçların sübutu kabul, oluşa uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı artırıcı ve azaltıcı nedenlerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri dışında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanık müdafinin temyiz nedenlerinin reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 05.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.