11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/10913 Karar No: 2019/8843 Karar Tarihi: 05.12.2019
Defter ve belge gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/10913 Esas 2019/8843 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık hakkında defter ve belge gizleme suçundan dava açıldığı ancak CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verildiği belirtilmiştir. Müşteki vekilinin katılma talebi ise CMK'nin ilgili maddesi uyarınca kabul edilmiştir. Mahkemenin kararı bozulmuştur ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden sanık hakkında açılan kamu davası düşmüştür. Söz konusu kararda, 213 sayılı VUK'nin 359/a-2. maddesi uyarınca suç tarihi için öngörülen cezanın üst sınırı itibariyle, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesi uyarınca asli dava zamanaşımının gerçekleştiği ve kararın 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereği uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca bozulduğu, ancak düşme kararının da CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca verildiği belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2016/10913 E. , 2019/8843 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter ve belge gizleme HÜKÜM : Beraat
Katılan sıfatını alabilecek şekilde suçtan doğrudan zarar görmüş bulunan müşteki vekili kovuşturma aşamasında, 23.09.2010 tarihli katılma talebini içeren dilekçe sunmuş olmasına karşın mahkemece katılma hususunda herhangi bir karar verilmemiş ise de; 5271 sayılı CMK"nin 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyiz etmeye hakkı bulunan müştekinin CMK"nin 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına, Av....."in katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede; Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, sanığa yüklenen "defter ve belgeleri gizleme" suçunun suç tarihinde yürürlükte bulunan 213 sayılı VUK"nin 359/a-2. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibariyle, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan sanık hakkında mahkumiyet kararının verildiği 06.04.2011 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 05.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.