18. Ceza Dairesi 2019/5149 E. , 2019/12957 K.
"İçtihat Metni" Sesli yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 125/4 ve 62/1. maddeleri gereğince 2 ay 27 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun"un 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair İstanbul Anadolu 44. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 25/05/2017 tarihli ve 2016/510 esas, 2017/204 sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın, 11/04/2019 gün ve 2019/37571 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “İstanbul Anadolu 44. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 25/05/2017 tarihli kararının hüküm kısmında "Sanığın sabıkası esas alındığında TCK"nın 58/1. maddesi uyarınca tekrar suç işlediği sabit olmakla mükerrir sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının TCK"nın 58/6,7 maddeleri uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine," şeklinde açıklamaya yer verilmesi karşısında, sanığın dosya arasında mevcut adli sicil kaydında tekerrüre esas alınabilecek bir mahkumiyet kaydının bulunmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 8. maddesinin 1. fıkrasında, "Bölge Adliye Mahkemeleri"nin, 26/09/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun"un geçici 2. maddesi uyarınca Resmi Gazetede ilan edilecek göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 322. maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ila 326. maddeleri uygulanır." hükmüne yer verildiği,
14/04/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasa"nın 23. maddesi ile CMK"nın 272. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde “hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen 3.000 Türk lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı istinaf yasa yoluna başvurulamayacağı” şeklinde değişiklik yapılmış ve 6217 sayılı Yasa"nın 26. maddesi ile de 5320 sayılı Ceza Yargılaması Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasaya “Bölge Adliye Mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından çevrilenler hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı temyiz yoluna başvurulamaz” şeklinde geçici 2. madde eklenmiştir.
5219 sayılı Kanun ile değişik 1412 sayılı CMUK"nın 305/3 maddesin de, “Bu Kanun ile sair kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümler, temyiz olunamaz.”; aynı Kanun maddesinin son fıkrasında ise, "Bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olmaz. Ancak haklarında 343. madde hükümleri dairesinde Yargıtay"a başvurulabilir." hükümleri yer almaktadır.
İncelenen somut olayda, sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanırken tekerrüre esas alınan ilam kararda gösterilmemiştir. Suç tarihi itibariyle sanığın adli sicil kaydında bulunan Trabzon 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/11/2015 tarih, 2014/795 E., 2015/631 K. sayılı ilamın kesin nitelikteki adli para cezasına ilişkin olduğu görülmektedir.
Söz konusu mahkumiyetin, hüküm tarihi itibariyle 2.000 TL"yi aşmayan kesin nitelikteki adli para cezasına ilişkin olması ve sanığın başka bir tekerrüre esas mahkumiyetinin bulunmaması nedeniyle, koşulları oluşmadığı halde sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, yapılan açıklamalara göre yerinde görüldüğünden,
1- Hakaret suçundan sanık ... hakkında, İstanbul Anadolu 44. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/05/2017 tarihli ve 2016/510 esas, 2017/204 sayılı kararının, CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- CMK"nın 309/4-b maddesi gereğince, sanığın mükerrir kabul edilmesi nedeniyle seçenekli yaptırımlardan hapis cezasının tercih edilmesi karşısında, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 24/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.