14. Hukuk Dairesi 2019/3264 E. , 2019/8432 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14/01/2016 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 29/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı ..., paydaş olduğu 957 parsel sayılı taşınmazın dava dışı paydaşlarının paylarını davalı ... ..."a satış yoluyla devrettiklerini, bildirim yapılmadığını ileri sürerek, önalım hakkı nedeniyle payın adına tescilini istemiştir.
20.03.2007 günü harcı yatırılan dilekçeyle... mirasçıları; 05.07.2007 günü harcı yatırılan dilekçeyle... mirasçıları ve 21.04.2008 günü harcı yatırılan dilekçeyle ... mirasçıları olan müdahil davacılar davalı..."in satış yoluyla edindiği payların önalım hakkı nedeniyle adlarına tescilini talep etmişlerdir.
Davalı vekili, davaların reddini savunmuş; 22.01.2014 tarihli duruşmada ise, ... mirasçıları ve ... mirasçılarının istemlerini kabul etmiştir.
Mahkemece, davacı ...’ün isteminin kabulüne; dahili davacıların aktif dava ehliyeti bulunmadığı ve tereke temsilcilerinin dava şartını yerine getirmedikleri gerekçesiyle istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davalı vekili ile bir kısım müdahil davacılar ve tereke temsilcileri vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 08.10.2015 tarihli 2015/7869 Esas, 2015/8680 Karar sayılı ilamı ile "...Mahkemece, 19.11.2013 tarihli oturumda, davacı tarafa 1 No"lu ara kararı gereğince şufa bedelini depo etmesi için iki haftalık kesin süre verilmesine şeklinde ara kararı oluşturulmuş ise de mahkemece davacıların yatırması gereken şufa bedeli hesaplanmamış ve verilen süre içerisinde önalım bedeli yatırılmadığı takdirde ne gibi hukuki sonuçlar doğuracağı açıklanmamış, usulüne uygun ihtarat yapılmamıştır.
Bu durumda mahkemece, davacı tarafa yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda yatırılması gereken önalım bedeli açıkça bilidirilerek bu bedelin depo edilmesi için usulüne uygun şekilde bir kesin süre verilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken belirtilen husus gözetilmeden usul hükümlerine aykırı şekilde oluşturulan kesin süreye ilişkin ara kararının yerine getirilmediği gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi doğru değildir.
Diğer taraftan Müdahil davacı ...mirasçıları ... ve ... 24.01.2014 tarihli celsede önalım hakkını kullanmak istemediklerine dair beyanda bulunduklarından bu davacılar hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmemesi de doğru görülmemiştir.
Öte yandan, dava konusu 917 sayılı parselde..."ın payı yargılama sırasında paylı mülkiyete dönüştürülmüştür. ... payı, mirasçılar adına paylı olarak tescil edildiğinden tereke temsilcisinin görevi sona ermiştir. Bu durumda, tapuda paylı malik haline gelen... mirasçıların önalım hakkını kullanıp kullanmayacakları sorularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Ayrıca... mirasçılarından ... 08.10.2012 tarihinde vefat etmiş olup payı elbirliği mülkiyetine tabi olduğundan ... mirasçılarının davaya katılıp katılmayacakları sorulmalı ve mirasçıların tamamının muvafakatı sağlanamadığı takdirde ... terekesine temsilci atanması için davayı takip eden mirasçı ya da mirasçılara süre verilerek taraf teşkili sağlanarak sonucuna göre bir karar verilmelidir." gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı ... vekili temyiz etmiştir.
Somut olaya gelince;
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2)Dava konusu 957 parsel sayılı taşınmazın kadastro yenileme çalışmaları sonucunda parsel numarasının 215 ada 1 parsel olarak değiştirilmiş olduğu güncel tapu kaydından anlaşıldığından, 957 parsel pasif hale geldiğinden sicil kaydı kapatılan ve üzerinde işlem yapma olanağı kalmayan tapu kaydı ile kurulan hüküm infaza elverişli olmadığından 215 ada 1 parsel üzerinden hüküm kurulması gerekirken mahkemece, pasif hale gelen 957 parsel üzerinden hüküm kurulması doğru görülmemiş ise de bu husus maddi hatadan kaynaklandığından kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca hüküm sonucunun 3. bendinde yer alan "957 parsel" ibaresi hükümden çıkarılarak yerine "215 ada 1 parsel" ibaresinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 09.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.