Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/16468 Esas 2017/8236 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16468
Karar No: 2017/8236
Karar Tarihi: 13.12.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/16468 Esas 2017/8236 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/16468 E.  ,  2017/8236 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 18/06/2013 gününde verilen dilekçe ile ziynet eşyaları, para alacağı ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davalının temyizine gelince;
    Dava, ziynet eşyalarının iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece ziynet eşyalarına ve para alacağına ilişkin davanın reddine, manevi tazminat isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmiştir.
    Davacı özetle; davalı ile 12/09/2012 yılında düğün yaparak evlendikleri, karı koca hayatı yaşamaya başladıkları, davacının tüm ısrarına rağmen davalının resmi nikah yapmadığını, evden atarak kapı önüne bıraktığını, ayrıca davacıya düğünde takılan ziynet eşyalarının bir kısmına davalının elkoyduğunu beyan ederek, verilmeyen ziynet eşyası ile düğünde takılan 3.000 TL nin iadesini ve uğramış olduğu manevi zararının tazminini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile imam nikahı yaparak daha sonra resmi nikah yapmak üzere evlendiklerini, ancak aralarında sorunlar çıkması nedeni ile resmi nikahın ertelendiğini, kendisine ve ailesine karşı olumsuz söz ve davranışları nedeni ile kendisini telefonla arayarak davacının babası ile evi terk ettiğini beyan ederek, açılan davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davalının resmi nikah vaadini yerine getirmediği, davacının evine gönderilmesi ile tekrar evlenme şansının azalacağı, yaşadığı çevrede kişilik haklarının evlenip ayrılmış olması suretiyle zedeleneceği gerekçesi ile, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya kapsamına göre; davacı, davalı ile birlikteliğin kurulduğu tarihte reşit ve mümeyyiz olup, kendi rızasıyla davalı ile birlikte olmuştur. Davalı ile aralarındaki bu gayri resmi birliktelik Medeni Kanun anlamında gerçekleşen ve hukuk alanında geçerlilik taşıyan bir evlilik değildir. Taraflar arasında bir aile hukuku ilişkisi doğmamıştır. Tanık anlatımlarına göre tarafların bir yıla yakın birlikte yaşadıkları, aralarında yaşanan sorunlar nedeni ile davacının babasının gelerek davacıyı götürdüğü anlaşılmaktadır. Olay tarihinde yirmi altı
    yaşında olan davacı ile davalı resmi nikah yapmadan birlikte yaşamaya başlamışlar daha sonra gelişen olaylar sonucunda ayrılmışlardır. Reşit olan davacının resmi nikah olmaksızın kendi rızası ile ilişki kurduğu gözetilerek manevi tazminat talebinin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA; davacının temyiz itirazlarının (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.