Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1748
Karar No: 2019/3483
Karar Tarihi: 08.05.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/1748 Esas 2019/3483 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2019/1748 E.  ,  2019/3483 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ve bozulmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi Hazine, ... ve diğerleri tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 106, 106 ada 4, 105 ada 155, 241 ve 103 ada 21, 22, 141, 144, 180 parsel sayılı ve sırasıyla 130.52, 1.640.83, 7.624.76, 128.34, 593.23, 6.584.64, 5.558.49, 8.974,67 ve 740,70 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar ... ve ..., ..., ..., ... ve ... adlarına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu ve davalılar lehine kazandırıcı zamanaşımı koşullarının yerine getirilmediği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 107 ada 106, 106 ada 4, 105 ada 155, 241 ve 103 ada 21, 22, 141, 144, 180 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 20.11.2018 tarih, 2016/5926 Esas, 2018/6871 Karar sayılı ilamıyla çekişmeli 103 ada 141, 144; 105 ada 155, 241; 106 ada 4 ve 107 ada 106 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına, çekişmeli 103 ada 21, 22 ve 180 parsel sayılı taşınmazların ise; dosya içerisinde mevcut 01.06.2015 tarihli ziraat bilirkişi raporu ile 21 ve 22 parseller üzerinde uzun yıllardır tarım yapılmadığı, 180 parselin ise tarla vasfı taşımadığı ve çayır niteliğinde olup özel mülkiyete konu olamayacağı belirtilmesi karşısında, Hazinenin davanın kabul edilerek Hazine adına tescil edilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olduğuna değinilmek suretiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, Dairemiz ilamına karşı davacı Hazine vekili ile davalılar vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    1- Davacı Hazinenin karar düzeltme istemi yönüyle;
    a) Dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre 103 ada 141, 144, 105 ada 155, 241 ve 106 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar hakkında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE,
    b) Davacı Hazinenin 107 ada 106 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki karar düzeltme istemine gelince; Mahkemece çekişmeli taşınmaz üzerinde davalılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Taşınmaz başında yapılan keşif sonucunda zirai bilirkişi tarafından verilen raporda taşınmazın toprak işlemesinin yapılmadığı, üzerinde bir takım söğüt ağaçlarının bulunduğu bildirilmiş, orman mühendisi tarafından hazırlanan rapor ekinde bulunan fotoğrafta çekişmeli 130,52 metrekare yüzölçümündeki 107 ada 106 parsel sayılı taşınmazı üç tarafıyla çevreleyen (diğer tarafında da dere sınırı bulunmaktadır) ham toprak niteliği ile Hazine adına yazılan 646.720,68 metrekare yüzölçümündeki 107 ada 107 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu, her ne kadar bu taşınmaz ham toprak niteliği ile tespit görmüş ise de fotoğraftan anlaşıldığı üzere ağaçlarla kaplı olduğu, çekişmeli taşınmaz ile bir bütünlük arz ettiği, çekişmeli taşınmaz üzerinde de kendiliğinden yetişen söğüt ağaçlarının olması karşısında davalılar tarafından ekonomik amaca uygun bir kullanımın bulunmadığı açıktır. Diğer bir anlatımla; adına tespit yapılan davalılar lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle taşınmaz edinme koşulları oluşmamıştır.
    Hal böyle olunca; davacı Hazinenin davasının kabulüne, çekişmeli 107 ada 106 parsel sayılı taşınmazların davacı Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek reddine karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekirken sehven onandığı anlaşılmakla davacı Hazine vekilinin karar düzeltme talebi bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile Dairemizin 25.10.2018 tarih 2016/8037-2018/6266 Esas ve Karar sayılı ilamının 107 ada 106 parsel sayılı taşınmaz yönüyle ortadan kaldırılmasına ve bu taşınmaz hakkındaki usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA,
    2- Davalılar vekilinin karar düzeltme istemi yönüyle ise;
    a) Dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere, keşif sırasında alınan beyanlardan çekişmeli taşınmazın kimsenin kullanımında bulunmayan yerlerden olduğunun anlaşılmasına göre 103 ada 180 parsel sayılı taşınmazlar hakkında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE,
    b) Çekişmeli 103 ada 21 ve 22 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki karar düzeltme itirazlarına gelince; Keşifte dinlenen yerel bilirkişi taşınmazların davalıların zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu bir kısmının tarla olarak, bir kısmının da otu biçilmek suretiyle çayır olarak kullanıldığını belirtmiş; keşif sonucunda ziraat bilirkişisi ... tarafından düzenlenen raporda 103 ada 21 parselin üzerinde tarım yapılmadığı, tarla vasfını taşımadığı, çayır niteliğinde olduğu ve özel mülkiyete konu edilemeyeceği, 103 ada 22 parsel sayılı taşınmazın ekilip biçilmek suretiyle 30-35 yıldan beri imar-ihya edildiği belirtilmesine rağmen ayrıca uzun yıllardır ekilip dikilmediği de yer almaktadır. Kendi içinde çelişen, çayır niteliğinde bulunduğu ifade edilen 103 ada 21 parselin doğal çayır niteliğinde mi olduğu yoksa üzerindeki otunun davalılar tarafından biçilmek suretiyle diğer bir anlatımla ekonomik amaca uygun bir kullanımın bulunup bulunmadığının tartışılmadığı, mahkemece bu çelişkinin giderilmediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca ulaşmak için tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait dava konusu taşınmazların bulunduğu yere ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulması, bundan sonra, 3 kişilik ziraat mühendisi ile jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle inceleme yaptırılması, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmesi, çekişmeli taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik
    amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılması, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, taşınmazların kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla taşınmazların öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı ve ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, taşınmazların çayır niteliğinde olduğunun anlaşılması halinde otunun biçilmek suretiyle ekonmik amaca uygun bir kullanımın bulunup bulunmadığı hususlarının özellikle irdelenmesi, komşu parsellerle mukayeseli inceleme yapılması, önceki raporlarla arada çelişki olması durumunda bunun nedenlerine değinilmesi, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi için hükmün bozulması gerekirken sehven yukarıda anlatıldığı gerekçeyle bozulmasına karar verildiği anlaşılmakla davalılar vekilinin karar düzeltme talebi bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile Dairemizin 25.10.2018 tarih 2016/8037-2018/6266 Esas ve Karar sayılı ilamının 103 ada 21 ve 22 parsel sayılı taşınmazlar yönüyle ortadan kaldırılmasına ve bu taşınmazlar hakkındaki usul ve yasaya aykırı hükmün az yukarıda belirtilen araştırma ve incelemeye yönelik olarak değişik gerekçeyle BOZULMASINA, 08.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi