11. Hukuk Dairesi 2017/379 E. , 2018/6440 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... . Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 20/09/2016 tarih ve 2016/219-2016/440 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davacı ..."un eşi, diğer davacıların babası ... Hidrolik Makine Şirketinde 2011 tarihinde meydana gelen patlamada hayatını kaybettiğini, ... Gaz Sanayi Şirketinin lisanssız olarak doğalgaz satış ve dağıtımını yapması nedeniyle kazanın meydana geldiğini, davacıların destekten yoksun kaldığını ileri sürerek 1.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini istemiş, ıslah dilekçesi ile de talebini 113.774,25 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili güvence hesabının sorumluluğunun bulunmadığını, davanın SGK ve işverene karşı açılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 61.196,33 TL, davacı Mehmet Kurt için 5.514,11 TL tazminatın davalıdan tahsiline fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava desten yoksun kalma tazminatına ilişkin olup mahkemece davacı ... yönünden davanın kısmen kabulüne, davacı ... yönünden tamamen kabulüne, davacılar ... ve ... yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen
birden fazla dava olduğu dikkate alınarak, her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine, reddedilen her bir dava yönünden de kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir. Mahkemece bu husus dikkate alınmayarak kabul edilen ve reddedilen tazminatlar toplanarak davacılar ve davalı yararına tek vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı ise de, yapılan hatanın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün aşağıda yazılı olduğu şekilde davacılar ..., ... ve davalı yararına düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar ..., ... ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 3. paragrafında yer alan “AAÜT"ne göre takdir olunan 7.688,15 TL vekalet ücreti ile birlikte” ibaresi ve 4. paragrafta yer alan “AAÜT"ne göre takdir olunan 5.527,02 TL vekalet ücreti ile birlikte” ibarelerinin hükümden çıkarılarak “Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T."ne göre hesaplanan 4.171,29 TL vekalet ücretinin davacı ..."tan alınarak, 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalı Buse"den alınarak, 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalı Seda"dan alınarak davalıya verilmesine”, “Davacı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T."ne göre hesaplanan 7.081,78 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine”, “Davacı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T."ne göre hesaplanan 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine” ibarelerinin hükme eklenerek kararın bu şekliyle davacılar ..., ... ve davalı yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 17/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.