MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, tapu kayıtlarında malik olarak belirtilen ancak kimlikleri tespit edilemeyen şahıslara kayyım tayin edilmesi talep edilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş, hüküm kayyım vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, dava konusu... İli Merkez İlçesi ... Mahallesi... ada ... parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak açmış olduğu ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/890 Esas sayılı tespit davası dosyasında, tapu kaydında malik olarak belirtilen ve kimlikleri tespit edilemeyen... oğlu... oğlu ... oğlu ... kızı ... kızı ..., ... kızı ... kızı ..., ... kızı ... hakkında kayyım atanması için kendilerine yetki verildiğini belirterek Rize Defterdarı"nın kayyım atanmasını istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulü ve kısmen reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Davacı, 3561 sayılı Yasa uyarınca mahallin en büyük mal memurunun kayyım olarak atanmasını istediği ve dava kısmen reddedildiği halde kendisini vekille temsil ettiren Rize Defterdarı lehine vekalet ücreti verilmemesi doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkemenin gerekçeli kararının hüküm fıkrasının 5. paragrafına “Davalı kayyım adayı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli olan tarife uyarınca 660 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” ibaresi eklenmek suretiyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.