Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1630
Karar No: 2020/9325
Karar Tarihi: 05.10.2020

Nitelikli Dolandırıcılık - Resmi Belgede Sahtecilik - Görevi Kötüye Kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/1630 Esas 2020/9325 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2020/1630 E.  ,  2020/9325 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli Dolandırıcılık, Resmi Belgede Sahtecilik, Görevi Kötüye Kullanma
    HÜKÜM : 1) Sanık ... hakkında, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından; CMK 223/2-a maddesi gereğince beraat (ayrı ayrı)
    2) Sanık ... hakkında;
    A) Görevi kötüye kullanma suçundan; CMK 223/2-a maddesi gereğince beraat
    B) Resmi belgede sahtecilik suçundan; TCK 204/2, 62, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
    3) Sanık ... hakkında;
    A) Nitelikli dolandırıcılık suçundan; TCK 158/1-e, 168, 43, 62, 52, 53, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet
    B) Resmi belgede sahtecilik suçundan; TCK 204/2, 43, 62, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet



    Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık ..."in, görevi kötüye kullanma suçundan sanık ... ..."un beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık ..."ın mahkumiyetine ilişkin hükümler katılan vekili ve sanık müdafiileri tarafından, resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ... ..."ün mahkumiyetine ilişkin hüküm katılan vekili ve sanık müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kısmi iptal kararının, 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak, bu hususun, koşullarının oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Duruşmadan haberdar edilmeyen suçtan zarar gören Maliye Hazinesinin, sanıklar hakkında açılan davalarda katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olması nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 260/1. hükmü uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu, dolayısıyla, yasa yollarına başvurma hakkı bulunan, duruşma günü bildirilmeyerek yokluğunda hüküm kurulan ve hükmü temyiz etmekle de katılma iradesini ortaya koyan suçtan zarar gören Maliye Hazinesinin, 5271 sayılı CMK"nın 237/2 ve 238. maddeleri uyarınca davaya katılmasına karar verilerek ve hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede,
    Gerekçeli karar başlığında, suç tarihinin "Sanık ... yönünden 15/12/1997-31/10/2008 tarihleri arası; sanık ... yönünden 11/02/2004, 09/03/2006; sanık ... ... yönünden 05/08/2005" olarak yazılması gerektiği halde "2006" olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün hata olarak değerlendirilmiştir.
    Sanık ..."ın Çermik Belediyesi’nde inşaat mühendisi, sanık ... ..."ün de inşaat teknikeri kadrosunda çalıştıkları, diğer sanık ..."in Çermik ilçesi Çukur Mahallesi Aşur Pınarı Mevkiinde yer alan Furkan Akaryakıt Ürünleri ünvanlı işletmenin yetkilisi olduğu,
    İçişleri Bakanlığı Kontrolörler Başkanlığı’nca Çermik ilçesinde görevlendirilen İçişleri Bakanlığı Kontrolörü tarafından hazırlanan rapor üzerine Çermik Kaymakamlığı tarafından 4483 sayılı Kanun’a göre yapılan idari soruşturma sonucunda 27/07/2006 tarih ve 4 sayılı karar ile sanıklar ... ve Mehmet ... hakkında soruşturma izni verildiği, sanıkların itirazı üzerine Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi’nin 29/09/2006 tarih ve 2006/141-2006/146 E-K sayılı kararı ile sanıkların itirazı reddedilerek soruşturma izni kararının kesinleştiği,
    Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından 20/10/2006 tarihli dilekçe ile Çermik ilçesi Çukur Mahallesi Aşur Pınarı Mevkiinde yer alan Furkan Akaryakıt Ürünleri yetkilisi sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan suç duyurusunda bulunulduğu,
    Yürütülen soruşturma sonucunda, sanıkların suç oluşturan eylemlerinin ortaya konulması bakımından;
    1- Sanık ..."in yetkilisi olduğu Furkan Akaryakıt Ürünleri ünvanlı akaryakıt istasyonuna ait işyeri ruhsatının sahte olduğu, şöyle ki,
    Sanık ..."ın yeğeni olan diğer sanık ..."in 24/01/2006 tarihinde Çermik Belediye Başkanlığı’na hitaben yazdığı;
    “İlçemiz Çukur mahalle eski Siverek Caddesi civarı Divan Önü semtinde bulunan iş yerini Akaryakıt ve LPG servisi istasyonu olarak açmak istiyorum. İşyeri açılış ruhsatının tarafıma verilmesini arz ederim”şeklindeki dilekçenin 24/01/2006 havale tarihi ile “İşletme
    Ruhsatı Memurluğu’na” şeklinde havalesinin yapıldığı, sanık ... tarafından Çermik Belediye Başkanlığı"na hitaben yapı ruhsatı verilmesine ilişkin olarak ise 11/02/2004 tarihinde dilekçe yazıldığı,
    İkinci sınıf gayri sıhhi müessese ruhsatı verilmesine ilişkin sanık ... imzalı dilekçenin tarihinin 11/02/2004, buna karşılık sanık ... tarafından yazılan işyeri ruhsatı talep dilekçesinin tarihinin 24/01/2006, yapı ruhsatı tarihinin ise 11/02/2004, düzenlenen İkinci Sınıf Gayri Sıhhi Müesseselere Ait Açılma Ruhsatı’nın tarihinin ise 05/08/2005 olduğu, söz konusu yere ilişkin akaryakıt istasyonu olarak bayilik lisansı alınması için Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na başvuru tarihinin ise 09/03/2006 olduğu, belge üzerinde "Sami Tunç Ruhsat Sorumlusu", altında "... İnşaat Mühendisi", "... İnşaat Teknikeri", "... Zabıta Memuru ve "...İtfaiye Sorumlusu" olarak imzaların bulunduğu, yapılan idari ve adli soruşturma sonucunda belgeyi düzenleyenin sanık ... ... olduğunun öğrenildiği, sanık ..."ın yapı ruhsatı için başvuran kişi olmasının yanında belge üzerinde "İnşaat Mühendisi" sıfatıyla imzasının bulunduğu, anılan belgelerde yer alan tarihler arasında çelişki bulunduğu ve işyeri ruhsat tarihinin sanık ..."in işyeri ruhsatı için başvurduğu tarihten önce olduğunun açıkça görüldüğü,
    Suça konu İkinci Sınıf Gayri Sıhhi Müesseselere Ait Açılma Ruhsatı’nın tarihinin 05/08/2005 ve sayısının 002 olduğu, belge aslındaki tarih altında yazan Furkan Akaryakıt Ürünleri üzerinde daktilo ile ... isminin yazdığı, belge altında ise ‘... Belediye Başkan V.’ yazdığı ancak ‘Çiftçi’ ibaresinin daksirle silinmiş yerin üzerine yazıldığı, yine ‘V’ harfinin sonradan eklendiği ve bu belge üzerinde yapılan adli tıp incelemesinde 03/04/2008 tarih ve 1985 sayılı Adli Tıp Raporu ile belgede yer alan imzanın ...’nin eli ürünü olmadığının anlaşıldığı, rapora ileri sürülen itiraz üzerine Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesi"nin 13/03/2009 tarih ve 8209 sayılı Raporu ile bu defa imzanın ...’nin eli ürünü olduğu yönünde rapor tanzim edildiği, söz konusu belgedeki imza ...’nin eli ürünü olsa da “Çiftçi” adının sonradan eklendiği, ruhsat için başvuru tarihinin 24/01/2006, ruhsat tarihinin ise 05/08/2005 olduğu, suça konu İşyeri Ruhsatı altındaki ..."ye ait olduğu gözüken imzanın incelenmesi için resmi kurumlardan alınmış tüm imzalar, dosya kapsamındaki raporlar ve ..."ye ait beyanlar ile yeniden alınan imza ve yazı örnekleri ile geçmişte alınmış tüm imza ve yazı örnekleriyle birlikte bu kez İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü"nden alınan 11/06/2009 tarih ve 2009/1177 sayılı Rapor ile "İkinci Sınıf Gayri Sıhhi Müesseselere Ait Açılma Ruhsatı altındaki şüpheli imzanın ..."nin dosyada mevcut imza örnekleriyle göstermiş olduğu farklılıklar nedeniyle ..."nin eli ürünü olmadığının tespit edildiği,
    2- Suça konu işyeri ruhsatı ile yapı ruhsatının mevzuat gerekleri yerine getirilmeksizin tanzim edildiği, şöyle ki,
    İkinci Sınıf Gayri Sıhhi Müesseselere Ait Açılma Ruhsatı verilme şartlarının 14/07/2005, 10/08/2005 tarihli ve 25902 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik’in 23. maddesinde düzenlendiği ve bu şartların da yerine getirilmediği,
    Suça konu Akaryakıt İstasyonu ile ilgili 11/02/2004 tarihinde sanık ... imzalı olarak Çermik Belediye Başkanlığı’na hitaben;
    “İlçemiz Çukur Mahalle Aşur Pınarı Mevkisinde bulunan mülkiyeti kendime ait olan tapunun 483 ada, 40, 41, 42 ve 43 nolu parsellerine kayıtlı arsa vasıflı taşınmazımın üzerinde 2 katlı dükkan ve iş yeri inşaat etmek istiyorum Akaryakıt İstasyonu olarak Kullanılmak üzere) Yapı Ruhsatının tarafıma verilmesini arz ederim” şeklinde dilekçe ile başvuru yapıldığı,
    Yapı ruhsatı talep tarihi olan 11/02/2004 tarihiyle aynı tarihte yapı ruhsatının düzenlendiği,
    Söz konusu dilekçenin kriminal incelemesi soncunda Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarları’nın 25/04/2007 tarih ve 498 sayılı Raporu ile “…siyah mürekkepli kalemle yazılı bulunan “…2 katlı Dükkan ve İş yeri…” ibarelerinden “Dükkan” ibaresinin altında evvelce “Mesken” ibaresinin mevcut olduğu, “Mesken” ibaresinin farklı bir mürekkepli kalemle tahrifen “Dükkan” ibaresine dönüştürüldüğü ve aynı mürekkepli kalemle “(Akaryakıt İstasyonu Olarak Kullanılmak Üzere)” ibareli yazılarında belgeye sonradan yazıldıkları sonucuna varılmıştır” tespitlerinin yapıldığı,
    11/02/2004 tarihinde düzenlenen Yapı Ruhsatı’nda ‘8’ numaralı ‘Parsel No’ kısmında “40, 41, 42, 43’ yazdığı, belgenin suretinde bu ibarenin altında herhangi bir şey yazmadığı, oysa ruhsat aslında bu kısım altında “Parseller Tevhit edilerek 62 nolu parsel olmuştur” ibarelerinin yer aldığı, bu hususta yapılan kriminal inceleme sonucunda alınan raporda “ ...“Parseller Tevhit edilerek 62 nolu parsel olmuştur” ibareli yazı ve rakamların belge muhtevasındaki diğer yazı ve rakamlara farklılıklar gösterdikleri gözlenmiş olup, anılan ibarelerin farklı mürekkepli bir kalemle yazıldıkları sonucuna varılmıştır” tespitinin yapıldığı,
    Yine ruhsattaki “25” numaralı “Yapının Her Bir Ünitesinin Kullanma Maksadı” kısmında “Akaryakıt İstasyonu ve Müştemilatı” ibaresiyle “59” numaralı “Açıklama” başlıklı kısımda yer alan “Akaryakıt İstasyonu ve Müştemilatı için Yapı Ruhsatı Verilmiştir” ibareleri hakkında yapılan kriminal inceleme sonucunda alınan raporda bu ibarelerin sanık ... eli ürünü olduğunun tespit edildiği,
    Ruhsatta 16 numaralı hanede yer alan başvuru sahibi olarak sanık ..."ın, ruhsatı düzenleyen kişiyi gösteren 61 numaralı hanede ise yine sanık ..."ın isminin yer aldığı,
    Yapı Ruhsatı verilmeden önce parsele ait tevhitin yapılmasının gerektiği, yapı ruhsatı verilmesine ilişkin şartların Büyükşehir Belediyesi dışında kalan yerler için “3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyelere Ait Tip İmar Yönetmeliği”ne (Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, 02.11.1985 tarih ve 18916 sayılı Resmi Gazete) tabi olduğu, anılan Yönetmeliğin 24 üncü maddesinde “Bir parselin bulunduğu imar adasına ait parselasyon planı yapılıp belediye encümenince kabul edilip Tapuya tescil edilmeden o adadaki herhangi bir parsele yapı ruhsatı verilemez” şeklinde açık ve kesin düzenleme bulunduğu,
    Aynı Yönetmeliğin 57-66 maddeleri arasındaki son kısmının “Dördüncü Bölüm: Yapı Ruhsatı İşleri” şeklinde düzenlendiği ve bu bölümde 57/1-3 bendinde yapı sahibi ve vekillerince tüm mevzuat hükümlerine uygun olarak Mimari Proje, Statik Proje, Mekanik Tesisat Projesi, Elektrik Tesisat Projesinin hazırlatılması gerektiği,
    Ayrıca yapı ruhsatı formunda belirlenen işlere ilişkin yapım aşamalarında aplikasyon, hafriyat ve zemin hazırlama ve zemin etüdü testlerinin yapımı, temel ve çatı dahil her katın kalıp, demir, beton ve tesisat donanımı, su ve ısı yalıtım vizesi, malzemenin kullanımından önce TSE standartlarına uygunluğunun denetimi, tesisat, elektrik ve kanalizasyon vizelerinin fen adamları tarafından yapılması gerektiğinin Yönetmeliğin 58/10 maddesinde düzenlendiği,
    Aynı hususların 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 22. maddesinde de düzenlendiği ve bu maddeye göre yapı ruhsatı başvurusuna mimari proje, statik proje, elektrik ve tesisat projeleri, resim ve hesapları, röperli veya yoksa, ebatlı krokinin eklenmesinin gerektiği,
    Suça konu akaryakıt istasyonu açılan parsellere ilişkin tapu senetlerinin tescil tarihinin 26/11/2001, parsel numaralarının 40, 41, 42 ve 43 olduğu, bu rakam ve tarihin bu yere ilişkin alınan Yapı Ruhsatında gösterildiği, Yapı Ruhsatının tarihinin 11/02/2004 olduğu, bu tarihte “3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyelere Ait Tip İmar Yönetmeliği”nin 24. maddesine göre parselasyon planı yapılıp, belediye encümenince kabul edilip, tapuya tescil edilmesi gerekirken edilmediği, yine aynı Yönetmeliğin 57. maddesinde düzenlenen projelerin hazırlatılmadığı ve bunlar olmaksızın yapı ruhsatının sanık ... tarafından düzenlendiği, sanık ..."ın idari soruşturmada sunduğu savunma dilekçesi ve eklerinde, Yönetmeliğin 57. maddesine göre düzenlenmesi gereken statik, elektrik, mimari ve makine projesi ile zemin etüdü raporunu ve tevhite ilişkin Belediye Encümeni Kararını sunduğu, ancak bu belgelerin incelenmesinde 04/07/2006 tarihinde düzenletilmiş olduğu ve belgelerin ‘aslı gibidir’ şeklinde 04/08/2006 tarihinde onaylandığı ve dolayısıyla söz konusu işlem ve belgelerin yapı ruhsatı tarihi olan 11/02/2004 tarihinden sonra yapıldığının anlaşıldığı,
    Bu şekilde yapı ruhsatının da sonradan yapılan eklemeler ve yasal gereklere aykırı surette hileli olarak Çermik Belediyesi araç olarak kullanılmak suretiyle tanzim edildiğinin anlaşıldığı,
    3- Suça konu akaryakıt istasyonunun imar mevzuatına aykırı olarak açıldığı, şöyle ki,
    03.07.2005 tarihinde kabul edilen 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 80. maddesinde; “Belediye sınırları ve mücavir alanları içinde her türlü akaryakıt ile sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG) ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) istasyonlarına nazım imar ve uygulama imar plânına uygun olmak kaydıyla belediye tarafından izin verilebilir. Akaryakıt istasyonlarına izin verilmesi için nazım imar plânında akaryakıt istasyonu olarak gösterilmesi şarttır.” düzenlemesinin yapıldığı, anılan düzenlemeye göre imar planında akaryakıt istasyonu olarak gösterilmeyen yerlere işyeri ruhsatının verilemeyeceği düzenlendiği halde işyeri ruhsatının düzenlendiği, 1/5000 ölçekli nazım imar planındaki değişikliğin “Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik”in 27 ilâ 32 maddelerine göre yapılması gerektiği halde bu esaslara uygun olmaksızın yapıldığı, ayrıca 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 27. maddesinin “Belediye Başkanı ve meclis üyeleri, münhasıran kendileri, ikinci derece dahil kan ve kayın hısımları ve evlatlıkları ile ilgili işlerin görüşüldüğü meclis toplantılarına katılamazlar” şeklinde açık hüküm içerdiği halde suça konu akaryakıt istasyonu ile ilgili olarak gerçekte inşaat mühendisi olmamasına rağmen Çermik Belediyesi’nde inşaat mühendisi olarak çalışan sanık ...’ın ‘Yapı Ruhsatı’ için başvuruda bulunduğu ve söz konusu ruhsatın da yine kendisi tarafından düzenlendiği, yine suça konu yerin imar plan değişikliğinin ‘mesken’den ‘akaryakıt istasyonuna’ çevrilmesinin de sanık ... tarafından Çermik Belediyesi’ne hitaben yazılan 03/07/2006 tarihli dilekçeyle talep edildiği, bu talep üzerine Çermik Belediye Başkanlığı Meclisi tarafından 07/12/2006 tarihinde imar değişikliğinin yapıldığı, bu konuda Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’ndan, Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğü"nden, Ergani Kadastro Müdürlüğü"nden ve GAP İdaresi Başkanlığı’ndan yaptırılan araştırmalarda suça konu 483 ada, 62 nolu parselin nazım imar planında ‘mesken’den ‘akaryakıt istasyonu’na hangi tarihte değiştirildiğinin ve ne zaman onaylatıldığının belirlenemediği, ancak Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğü’nün 17/10/2008 tarih ve 10534 sayılı yazısıyla ‘bakım ve akaryakıt istasyonu’ olarak tanımlandığının anlaşıldığı,
    Suça konu yerin imar planında konut (mesken) olarak gözüktüğü ancak sanık ... tarafından Çermik Belediye Başkanlığı’na hitaben yazılan 03/07/2006 tarihli dilekçede;
    “İlçemiz Çukur mahalle Aşur Pınarı semtinde bulunan tapunun 483 ada, 62 parselinde kayıtlı taşınmazımın üzerinde akaryakıt istasyonu bulunmaktadır. Ancak bu yer ilçe imar planımızda yapı alanı olarak gözükmektedir. Dolayısı ile imar tadilatı yapılarak bu yerin Akaryakıt istasyonu alanı olarak gösterilmesi gerekmektedir.
    Konunun Belediye meclisinizde görüşülerek alınacak olan meclis kararı ile ekte sunmuş olduğum imar tadilat planının onaylanmasını arz ederim”yazdığı, daha sonra 07/12/2006 tarih ve 12-61 sayılı Çermik Belediye Meclis Kararı’nda “04.12.2006 tarihli
    ... isimli şahsın dilekçesinin görüşülmesi neticesinde” denildikten sonra bu yerde imar tadilatı yapılarak meskenden Akaryakıt ve LPG İstasyonuna dönüştürülmesine karar verildiği, oysa suça konu yere ilişkin yapı ruhsatının, akaryakıt istasyonu olarak işyeri ruhsatı ve lisans başvurusu için yapılan EPDK başvurusunun tamamının anılan imar değişikliğinden önce yapıldığı, bu şekilde kamu kurum ve kuruluşları araç olarak kullanılmak suretiyle hileli işlemlerle haksız menfaat temin edildiği,
    İmar planı değişikliğinin 3194 sayılı İmar Kanunu ve 02/11/1985 tarihli “Plan Yapımına Dair Esaslara Dair Yönetmelik” hükümlerine göre öncelikle 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planına uygun olması, 1/1000 ölçekli olarak düzenlenen imar değişikliğine ilişkin uygulama imar planının ise İmar Kanunu ve Yönetmelik gereğince 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planına uygun olması gerektiği ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 80. maddesine göre nazım imar planında akaryakıt istasyonu olarak gösterilmeyen yerlere akaryakıt istasyonu izni verilemeyeceği düzenlendiği halde, akaryakıt istasyonununa ilişkin yapı ruhsatı ve işyeri ruhsatından sonra yapılan imar tadilatının da söz konusu hükümlere uygun olarak yapılmadığının anlaşıldığı,
    4- Yapı ruhsatı verilen yerdeki parsellere ilişkin tevhit (birleştirme) işlemi yapılmadan yapı ruhsatı düzenlendiği, şöyle ki,
    Yapı Ruhsatı verilmeden önce parsele ait tevhitin yapılması gerektiği, yapı ruhsatı tarihinin 11/02/2004 olduğu, tevhit işlemi içinse Ergani Kadastro Müdürlüğü’ne yazılan 01/07/2005 tarih ve 134 sayılı talep yazısı ile Ergani Kadastro Müdürlüğü’nce hazırlanan “Değişiklik Tasarımı ve Ekleri”nin Çermik Belediyesi’ne gönderilmesi sonrasında yapı ruhsatı için başvuruda bulunan sanık ...’ın da imzasının bulunduğu 05/07/2005 tarih ve bila sayılı “Başkanlık Makamı’na” yazılı “Uygundur” yazısı ile “Tevhit (birleştirme)” işleminin Encümen tarafından alınmasında sakınca olmadığının bildirildiği, bu bildirim üzerine Çermik Belediye Encümeni tarafından 05/07/2005 tarih ve 2005/27 sayılı Encümen Kararı ile sanık ..."a ait suça konu akaryakıt istasyonu kurulan yerdeki parsellerin (483 ada, 12, 39, 40, 41, 42, 43, 53, 59 ve 61 parsel numaralı) birleştirilmesine (tevhidine) karar verildiği, Encümen Karar tarihinin yapı ruhsatı düzenlenme tarihinden yaklaşık 1,5 yıl sonra olduğu, oysa yapı ruhsatı verilmeden önce parsele ait tevhitin yapılması gerektiği, “3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyelere Ait Tip İmar Yönetmeliği”nin 24. maddesine göre imara ait parselasyon planı yapılıp encümence kabul edildikten sonra tapuya tescil edilmeden yapı ruhsatı verilemeyeceğinin açıkça düzenlenmiş olduğu, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 80. maddesine göre de imar planında akaryakıt istasyonu olarak gösterilmeyen yerlere işyeri ruhsatının da verilemeyeceği, buna rağmen yapı ruhsatının 11/02/2004, işyeri ruhsatının 05/08/2005 tarihli olarak tanzim ettirildiği ve EPDK’dan lisans almak için bu sahte belgelerin kullanıldığının anlaşıldığı,
    Ayrıca tevhit kararının verildiği 05/07/2005 tarih ve 2005/27 sayılı Çermik Belediye Encümeni Kararı"nda sanık ..."ın da "İnşaat Mühendisi" sıfatıyla imzasının bulunduğu, sanık ..."ın gerçekte inşaat mühendisi olmadığının ise dosya kapsamında ortaya çıktığının anlaşıldığı,
    5- Suça konu akaryakıt istasyonunun EPDK mevzuatına aykırı olarak açıldığı, şöyle ki,
    EPDK’dan petrol piyasasında faaliyet göstermek üzere bayilik lisansı alabilmek için 17/06/2004 tarih ve 25495 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği”nin 7. maddesinde belirtilen belgelerle başvuru dosyası hazırlamak gerektiği, Yönetmeliğin 7/1 maddesine göre EPDK tarafından yayınlanan “Petrol Piyasasında Lisans Başvurusu ve Bildirim Açıklamaları” başlıklı kararında istenen belge ve bilgileri ibraz suretiyle Kuruma başvuru yapılması gerektiği, ayrıca EPDK"dan lisans almak için sunulan başvuru belgelerinde suça konu yerin 5.000 metre mesafesinde akaryakıt istasyonu bulunmadığı belirtilmesine rağmen 22/08/2008 tarihli kolluk tutanağında suça konu yere 500 metre mesafede İlka Petrol, 1.300 metre mesafede Süleyman Kılıçaslan adına ve 2.700 metre mesafede de Hacı Çelik adına üç ayrı akaryakıt istasyonu olduğu, suça konu yerin çevresinde 10-12 metre mesafelerde meskenler bulunduğunun anlaşıldığı, bu durumun EPDK düzenlemelerine aykırı olduğu, sahte belge ve hileli işlemlerle akaryakıt istasyonu açıldığı,
    6- Sanık ..."ın Çermik Belediyesi"nde 11 yıl inşaat mühendisliği kadrosunda çalışıp maaş aldığı ancak gerçekte inşaat mühendisi olmadığının anlaşıldığı, şöyle ki,
    Suç soruşturması devam ederken Çermik Belediyesi’nde 12/12/1997 tarihinden beri inşaat mühendisi kadrosunda çalışan sanık ...’ın gerçekte inşaat mühendisi olup olmadığının araştırıldığı, bu amaçla ilk olarak 22/07/2008 tarihinde Çermik Belediyesi’ne yazılan yazı ile kişinin inşaat mühendisi kadrosunda olup olmadığı, bu kadroda ise buna ilişkin belgeler istenmiş olup Çermik Belediye Başkanlığı tarafından 30/07/2008 tarih ve 576 sayılı yazı ile “...’nın 12/12/1997 tarihinde yazılı sınavı kazanarak 15/12/1997 tarih ve 175 sayılı Başkanlık Makamı onayı ile İnşaat Mühendisi olarak işe başladığı ve halen bu görevine devam ettiği”nin belirtildiği ve kişinin inşaat mühendisi olduğuna dair Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Bitirme Belgesi fotokopisinin de gönderildiği, daha sonra söz konusu bitirme belgesinin aslının istenildiği ancak belge aslının bulunmadığının bildirildiği, belge sureti incelendiğinde sanık ... adına düzenlenmiş "Dicle Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bitirme Belgesi" olduğunun anlaşıldığı, belge Dicle Üniversitesi Rektörlüğü’ne gönderilerek belgenin gerçek olup olmadığı ve kayıtlarında ...’nın mezun olduğuna ilişkin bilgi olup olmadığının sorulduğu, 14/11/2008 tarih ve 887 sayılı Dicle Üniversitesi Rektörlük Yazısı ile belgenin gerçek olmadığı, kayıtlarında bu isimde bir mezuniyet olmadığının açıkça ve ayrıntılarıyla bildirildiği, sanığın özlük dosyası incelendiğinde suça konu bitirme belgesinin “Aslı Gibidir” onaylı olarak dosyada bulunduğu, 01/12/1997 tarihinde sanık ..."ın el yazı ve imzasıyla Çermik Belediye Başkanlığı’nda inşaat mühendisi kadrosuna atanmak üzere “İş Talep Formu” doldurulduğu, bu formda “İstenilen Görev” kısmına “İnşaat Mühendisliği”, “Görevle ilgili Özel Eğitim ve Nitelikler” kısmına “1- Kıral Kızı Barajı Kazı Dolgu Şefliği, 2- Çınar Göksu Baraj Şantiye Şefliği, 3- Çermik Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdür Vekilliği” yazıldığı, oysa sanığın 1994 tarihinden itibaren Çermik Belediyesi’nde işçi olarak çalıştığı ve 15/12/1997 tarihinde inşaat mühendisi kadrosuna atanıncaya kadar bu görevine devam ettiği, yine özlük dosyasına göre sanığın 12/12/1997 tarihinde Belediyede inşaat mühendisi olmak için Belediye tarafından yapılan sınava girdiği ve başarılı olduğu, ardından 15/12/1997 tarih ve 175 sayılı Belediye Başkanı Onayı ile inşaat mühendisi olarak görevine başladığı ve sanığın mühendis olarak işe başladığı 15/12/1997 tarihinden tutuklandığı tarih olan 31/10/2008 tarihine kadar inşaat mühendisi sıfatıyla aralıksız görev yaptığı, yapı ruhsatı düzenlediği, Belediye Meclis ve Encümen kararlarına katılarak imza attığı, bu unvan ile maaş aldığı,
    Sanığın sahte olan bitirme belgesini kullanıp Belediyede 11 yıl inşaat mühendisi kadrosunda çalışarak maaş aldığı, bu sıfatla işlemler yaptığı, sahte olan bitirme belgesi aslının ise bulunamadığı, belge suretinin Adli Tıp tarafından incelenmesi neticesinde sunulan 18/02/2009 tarih ve 614 sayılı Rapor ile “Belge fotokopisi üzerinden belgenin nasıl oluşturulduğu, başka bir belgeden veya belgenin tümden sahte olarak oluşturulup oluşturulmadığı hususunda bir tespite gidilemediği, iğfal kaabileyeti hususunda olayın gelişimi, belgenin mevcut durumu ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek Mahkemece yorumlanmasının doğru olduğu” konusunda görüş beyan edildiği, sanığın inşaat mühendisi olmadığı halde bu unvan ile işlemler yaptığı, bu ünvan ile maaş aldığı ve Belediyede yapı ruhsatları tanzim ettiği, tevhit ve imar işlemleri yaptığı, yaptığı işin ehli olmaması, bu işi yapmak için gerekli ünvana sahip olmaması nedeniyle de kamuyu zarara uğrattığı, aldığı maaş yönünden uğranılan zarar miktarının Çermik Belediye Başkanlığı"nın 02/07/2009 tarih ve 491 sayılı yazısına göre 54.475,39 TL olarak tespit edildiği ve bu zararın sanık tarafından soruşturma aşamasında giderildiği, ayrıca sanığın inşaat mühendisi sıfatıyla görev yaptığı süre zarfında bu sıfatla yaptığı işlemler ve inşaat ruhsatları dolayısıyla da kamuyu zarara uğrattığı ancak 11 yılda uğranılan bu zararın tespit edilemediğinin Belediye tarafından bildirildiği,
    Netice itibarıyla, Çermik ilçesi Çukur Mahallesi Aşur Pınarı Mevkii olarak tapuda geçen yerde akaryakıt istasyonu açmak için sanık ...’ın Çermik Belediyesi’ne 11/02/2004 tarihli dilekçe ile başvurduğu ve bu dilekçedeki (akaryakıt istasyonu olarak kullanılmak üzere) ibaresinin sonradan eklendiğinin anlaşıldığı, sanık ..."in aynı yer için işyeri ruhsatı talebini Belediye’ye hitaben yazdığı 24/01/2006 tarihli dilekçe ile yaptığı, suça konu yere ilişkin düzenlenen 11/02/2004 tarihli yapı ruhsatına sonradan eklemeler yapıldığının anlaşıldığı, 05/08/2005 tarihli İkinci Sınıf Gayri Sıhhi Müesseselere Ait Açılma Ruhsatı’ndaki imzanın sahte olduğunun anlaşıldığı, tüm bu sahte düzenlenmiş evraklarla EPDK’ya lisans başvurusu için 09/03/2006 tarihinde 11327 sayılı yazı ile başvuru yapıldığı ve bu başvuru sonrasında 30/03/2006 tarih ve BAY/706-185/16554 sayılı EPDK kararı ile sanık ..."e bayilik lisansı verildiği, sahte olarak düzenlenmiş resmi belgelerin bu şekilde kullanıldığı, resmi belgelerin sahte olarak düzenlenmesi dışında Kanun ve Yönetmelikler gereği hazırlanması gerekli proje ve imar tadilatları yapılmadan yapı ruhsatının düzenlendiği, sanık ... belgelerde hem başvuran kişi hem de ‘Düzenleyen’ sıfatıyla yer aldığı, suça konu akaryakıt istasyonunun faaliyet gösterdiği dönemdeki toplam gelirinin Çermik Mal Müdürlüğü tarafından 11.243,28 TL olarak tespit edildiği, bu şekilde sanıklar ... ve Zafer"in nitelikli dolandırıcılık suçunu, sanık ..."ın sahte resmi belge düzenlemek ve kullanmak, sanık ..."in sahte resmi belgeyi kullanmak, sanık ... ..."ün sahte resmi belge düzenlemek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçlarını, sanık ... ..."ün görev gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle de görevi kötüye kullanma suçunu işlediklerinin iddia olunduğu olaylarda;
    1) Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik, sanık ... ... hakkında görevi kötüye kullanma suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanıkların savunmaları, tanıkların beyanları, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Raporları, suça konu belgelerin asılları-örnekleri, sanık ..."a ait özlük dosyası, bu sanığın inşaat mühendisi sıfatıyla işlem yaptığını gösteren Belediye Encümen Kararları ve yapı ruhsatı dosyaları, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı"nın yazı cevapları ve ekleri, suça konu yere ait pafta ve planlar, suça konu yerde parsel birleştirilmesi yapıldığına ilişkin sanık ..."ın da inşaat mühendisi sıfatıyla imzaladığı 05.07.2005 tarihli Çermik Belediye Encümen Kararı, kolluk araştırma tutanağı ve ekleri, Çermik Kaymakamlığının soruşturma iznine dair idari soruşturma dosyası, suça konu yerdeki imar değişikliğini gösteren Çermik Belediyesi Meclis Kararı, Dicle Üniversitesi Rektörlüğü"nün yazı cevapları ve ekleri, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu"nun yazı cevapları ve ekleri, ceza mahkemeleri dosya örnekleri, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Raporu, Diyarbakır Polis Kriminal Ekspertiz raporları, idari para cezası ve yapı tatil tutanakları ile tüm dosya kapsamına göre; sanık ..."in herhangi bir sahte belge düzenlemediği ve sadece EPDK"ye lisans başvusunda bulunduğu, iddianamede ileri sürülen sahtecilik eylemlerinin bu sanığın lisans başvusundan önce işlendiği, sanık ... ..."ün eyleminin ise kül halinde resmi belgede sahtecilik suçu kapsamında kaldığı ve görevi kötüye kullanma suçunu oluşturmadığı, dolayısıyla sanıklara isnat olunan eylemlerin Kanunda suç olarak tanımlanmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılama sonunda, sanıklara isnat olunan eylemlerin Kanunda suç olarak tanımlanmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğuna, delillerin takdirinde hata edildiğine, atılı suçların sabit olduğuna yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    2) Sanıklar ... hakkında kamu görevlisinin zincirleme şekilde resmi belgede sahteciliği, sanık ... ... hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik katılan vekili ve sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanıkların savunmaları, tanıkların beyanları, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Raporları, suça konu belgelerin asılları-örnekleri, sanık ..."a ait özlük dosyası, bu sanığın inşaat mühendisi sıfatıyla işlem yaptığını gösteren Belediye Encümen Kararları ve yapı ruhsatı dosyaları, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı"nın yazı cevapları ve ekleri, suça konu yere ait pafta ve planlar, suça konu yerde parsel birleştirilmesi yapıldığına ilişkin sanık ..."ın da inşaat mühendisi sıfatıyla imzaladığı 05.07.2005 tarihli Çermik Belediye Encümen Kararı, kolluk araştırma tutanağı ve ekleri, Çermik Kaymakamlığının soruşturma iznine dair idari soruşturma dosyası, suça konu yerdeki imar değişikliğini gösteren Çermik Belediyesi Meclis Kararı, Dicle Üniversitesi Rektörlüğü"nün yazı cevapları ve ekleri, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu"nun yazı cevapları ve ekleri, ceza mahkemeleri dosya örnekleri, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Raporu, Diyarbakır Polis Kriminal Ekspertiz raporları, idari para cezası ve yapı tatil tutanakları ile tüm dosya kapsamına göre; sanıkların suça konu edilen 05/08/2005 tarihli İkinci Sınıf Gayri Sıhhi Müesseselere Ait Açılma Ruhsatını görevleri gereği düzenlemeye yetkili olup olmadıklarının açıklığa kavuşturulmadığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakamayacak şekilde ortaya konulması bakımından mahkemece sanıkların suça konu edilen 05/08/2005 tarihli İkinci Sınıf Gayri Sıhhi Müesseselere Ait Açılma Ruhsatını görevleri gereği düzenlemeye yetkili olup olmadıkları araştırılarak bundan sonra sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması,
    Kabul ve uygulamaya göre de;
    A) Sanık ... hakkında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına esas alınan 11/02/2004 tarihli yapı ruhsatı belgesindeki sahtecilik iddiası 765 sayılı TCK dönemine ait olup suç tarihine göre zamanaşımı süresi dolduğu halde zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
    B) Sanık ... hakkında, TCK"nın 204/2. maddesi gereğince hükmedilen hapis cezasının TCK"nın 43/1. maddesi gereğince artırılması sonucunda cezanın ""3 yıl 9 ay"" yerine ""3 yıl 6 ay"" olarak belirlenip bu ceza üzerinden TCK 62. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
    3) Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik katılan vekili ve sanık müdafiilerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanıkların savunmaları, tanıkların beyanları, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Raporları, suça konu belgelerin asılları-örnekleri, sanık ..."a ait özlük dosyası, bu sanığın inşaat mühendisi sıfatıyla işlem yaptığını gösteren Belediye Encümen Kararları ve yapı ruhsatı dosyaları, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı"nın yazı cevapları ve ekleri, suça konu yere ait pafta ve planlar, suça konu yerde parsel birleştirilmesi yapıldığına ilişkin sanık ..."ın da inşaat mühendisi sıfatıyla imzaladığı 05.07.2005 tarihli Çermik Belediye Encümen Kararı, kolluk araştırma tutanağı ve ekleri, Çermik Kaymakamlığının soruşturma iznine dair idari soruşturma dosyası, suça konu yerdeki imar değişikliğini gösteren Çermik Belediyesi Meclis Kararı, Dicle Üniversitesi Rektörlüğü"nün yazı cevapları ve ekleri, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu"nun yazı cevapları ve ekleri, ceza mahkemeleri dosya örnekleri, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Raporu, Diyarbakır Polis Kriminal Ekspertiz raporları, idari para cezası ve yapı tatil tutanakları ile tüm dosya kapsamına göre; sanığın aslı temin edilemeyen "Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Bitirme Belgesi" ibraz ettiği ve gerçekte inşaat mühendisi olmadığı halde Çermik Belediyesinde inşaat mühendisliği kadrosunda çalışarak maaş almak suretiyle kamuyu zarara uğrattığı, bu şekilde zincirleme olarak kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçunu işlediğinin anlaşılması karşısında, sanığın mahkumiyetine yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili ve sanık müdafiilerinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak,
    Sanığın tespit edilen zararı kovuşturma başlamadan önce giderdiğinin anlaşılması karşısında, hükmolunan cezadan TCK"nın 168/1 hükmü uyarınca 2/3 oranında indirim yapılması gerekirken, somut olayda uygulanma imkanı bulunmayan TCK"nın 168/3 maddesi gereğince uygulama yapılarak sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
    Kabul ve uygulamaya göre de; sanık hakkında TCK"nın 61/1 hükmü uyarınca temel ceza tayin olunduktan sonra 61/5 hükmüne göre sırasıyla zincirleme suç ve cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsî sebeplere ilişkin hükümler ile takdiri indirim nedenleri uygulanarak sonuç cezanın belirlenmesi gerekirken hatalı uygulama yapılarak ceza tayin edilmesi,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekili ve sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 05/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi