8. Ceza Dairesi Esas No: 2017/14696 Karar No: 2018/1798 Karar Tarihi: 21.02.2018
Muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/14696 Esas 2018/1798 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan yargılanmıştır. Ancak sanığın daha önceki bir davada aynı suçtan beraat ettiği ve el konulan akaryakıtın tasfiye edilmediği için suçun unsurlarının oluşmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmiştir. Kararda, söz konusu suçu düzenleyen 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun, 5607 sayılı kanunla birlikte yürürlükten kaldırıldığı ve el konulan eşyaların tasfiye işlemlerinin bu kanuna göre yapıldığı belirtilmektedir. Ayrıca, el konulan eşyanın fazla olması veya özel bir tesis gerektirmesi durumunda ilgili idarelere teslim edilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
8. Ceza Dairesi 2017/14696 E. , 2018/1798 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Muhafaza görevini kötüye kullanma HÜKÜM : Hükümlülük
Gereği görüşülüp düşünüldü: Oluşa ve dosya kapsamına göre sanığın hakkında mülga 4936 sayılı kanuna muhalefet suçundan açılan davada Silopi 1 Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2007/175E 2012/391K dava dosyasında yargılanıp, dava konusu 8955 lt motorinin standartlara uygun ve faturaları olduğundan sanığın beraati ve motorinin müsaderesine yer olmadığına yönelik kararın Yargıtay 7. Ceza Dairesi"nce 28.04.2015 tarih 201/12106E- 2015/14281K sayılı ilamıyla onandığı UYAP"ta yapılan sorgudan anlaşılmakla; muhafaza görevini kötüye kullanma suçunun hukuka aykırılık öğesinin oluşmayacağı gibi suç tarihinde yürürlükte olan ve 31.03.2007 tarih ve 26479 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5607 sayılı Kanunun 25. maddesi ile yürürlükten kaldırılan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"na göre el konulan akaryakıtın, 5607 sayılı Kanun"un geçici 6. maddesinin 3. bendindeki “Bu maddenin yayımı tarihinden önce kaçak akaryakıt ile birinci ve ikinci fıkralar kapsamı dışındaki kaçak şüphesiyle el konulan eşya hakkında, bu maddenin yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde gerekli tespitler yaptırılarak soruşturma aşamasında hâkim, kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından tasfiye kararı verilir. Bu süreler içinde karar verilmemesi halinde eşya derhal tasfiye edilir.” hükmü ve aynı Kanunun geçici 3. maddesindeki “Eşyanın miktar bakımından fazla olması veya saklanması özel tesis ve tertibatı gerektirmesi hallerinde eşya özelliklerine göre doğrudan ilgili idarelere, bunun mümkün olmaması halinde İçişleri Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı ile Maliye Bakanlığı Tasfiye İşleri Döner Sermaye İşletmeleri Genel Müdürlüğünce belirlenecek usul ve esaslara göre mahallin en büyük mülki amirinin uygun göreceği bir yere konulur." hükümleri karşısında; 13.07.2006 tarihinde el konularak firma yetkilisine yediemin olarak teslim edilen akaryakıtın kanunun amir hükümlerine rağmen zamanında tasfiye edilmediği gibi aradan geçen zaman süresince de tasfiyeye yönelik bir girişimde bulunulmadığı gözetildiğinde; suça konu eşyayı bedelsiz olarak bu kadar uzun süre saklama yükümlülüğü yüklenemeyeceğinden unsurları oluşmayan atılı suçtan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.