Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2149
Karar No: 2019/3435
Karar Tarihi: 08.05.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/2149 Esas 2019/3435 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2018/2149 E.  ,  2019/3435 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 14.11.2017 gün ve saatte temyiz eden Hazine vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen ... ve diğerleri vekili Avukat ..., Avukat ..., ... ve diğerleri vekili Avukat ..., ... ve diğerleri, ..., ... vekili Avukat ..., ... geldiler. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirilip, süresinde yapılan inceleme sonucu verilen geri çevirme kararı ile istenilen belgeler de getirtilip dosyasına konulduktan sonra yeniden inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 768, 769, 770, 517, ... Köyü çalışma alanında bulunan 2619, 2620, 2621, 2622, 2623, 2624, 2625, 2626 parsel sayılı muhtelif yüzölçümündeki taşınmazlar davalı olduklarından söz edilerek malik haneleri açık olarak tespit edilmiştir. Davacıların murisleri ... ve bir kısım davacılar tarafından adlarına tapuda kayıtlı taşınmazlara toprak tevzii komisyonu tarafından üçüncü kişilere dağıtımı yapılmak üzere el atıldığını öne sürerek murazaanın giderilmesi, vaki el atmanın önlenmesi istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları dava, taşınmazlar hakkında tutanak düzenlenmesi nedeniyle kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece tutanak asılları ile dava dosyasının birleştirilerek yapılan yargılama sırasında davacı ... ve davacı ... tarafından 2624 parsel içinde kalan bir kısım yer hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ayrı ayrı açılan davalar dosya arasına birleştirilmiş; yargılama sırasında ... ve diğerleri haricen satın almaya ve ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, satın aldıkları bölümlerin; DSİ vekili, taşınmazlardan kamulaştırma yapılmak suretiyle sulama kanalı geçirildiğini öne sürerek kanal olan bölümlerin DSİ adına tescilini talep ederek; Ziraat Bankası ... Şubesi vekili taşınmaz üzerinde müvekkili bankanın ipotek alacağının bulunduğunu öne sürerek davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli ... Köyü 768 ve 517 parsel sayılı taşınmazların her biri 2560 pay kabul edilmek suretiyle muris ... ve ... mirasçıları adına payları oranında, ... Köyü 770 parsel sayılı taşınmazın tamamının, ... Köyü 2619 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi ... tarafından hazırlanan 06.02.2014 tarihli ek rapor ve krokide mor renk ve (F) harfi ile gösterilen 101.487,70 metrekarelik kısmının, 2621 parsel sayılı taşınmazın yeşil renk ile (B) harfi ile gösterilen 110.280,00 metrekarelik kısmının, 2622 parsel sayılı taşınmazın (C) harfi sarı renk ile gösterilen 955.760,00 metrekarelik kısmının, 2624 parsel sayılı taşınmazın (D) harfi ile turuncu renk ile gösterilen 533.020,00 metrekarelik kısmının, 2626 parsel sayılı taşınmazın (E) harfi ile mavi renk ile gösterilen 110.280,00 metrekarelik kısmının adanın en son parsel numaraları verilmek suretiyle tarla vasfı ile ve her biri toplam (9.031.680) hisse kabul edilerek; tapu malikleri ve mirasçıları adına payları oranında tapuya tesciline; taşınmazların geri kalan kısımlarının aynı parsel numaralarıyla mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına; ... Köyü 769 parselin tamamının, ... Köyü 2623, 2620, 2625 parsel sayılı taşınmazların tamamının mera olarak sınırlandırılmasına ve özel sicillerine yazılmasına karar verilmiş; hüküm, müdahil DSİ vekili, davalı Hazine ve İmar İskan Bakanlığı vekili, bir kısım müdahiller ve davacı ... mirasçıları vekili Av...., mirasçı ..., müdahil ..., mirasçı ..., müdahil Ziraat Bankası ... Şubesi vekili, davacı ..."nun bir kısım mirasçılarından ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Davacı ... oğlu ... ve müştereklerinin tutunduğu (aynı zamanda bir kısmının çekişmeli taşınmazların taşınmazların tespitine esas alındığı anlaşılan) tapu kayıtlarının, yapılan keşif ve sonrasında fen bilirkişi tarafından düzenlenen ve hükme esas alınan ek rapor dayanağı haritasında da gösterildiği üzere belirlenen kapsamları ile tapu kayıtlarının kapsamı dışında kalan bölümlerinin kadim mera olduğunun Mahkemece belirlenmesi karşısında bu hususa ilişkin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- a) Bir kısım müdahiller vekili Av. ... ile müdahil ..."in temyiz itirazları yönüyle; Adı geçenler çekişmeli taşınmazların bir bölümünü önceki maliklerinden noter ya da harici satış sözleşmelerine dayalı olarak tespit tarihinden sonra satın aldıklarını öne sürerek davaya müdahil olmuşlardır. Mahkemece, müdahillerin talebinin tespitten sonraki sebep olması nedeniyle Kadastro Mahkemesinin görevi dışında kaldığı hükmün gerekçesinde belirtilmesine rağmen, hüküm yerinde görevsizlik kararı verilmesi gerekirken taraflar arasında kesin hüküm doğuracak şekilde davanın reddine dair hüküm kurulması isabetsiz olup temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
    b) ... ve ..."in temyiz itirazları yönüyle; Mahkemece taşınmazlara uygulanan ve kapsamları belirlenen tapu kayıtlarından 768 ve 517 parsel sayılı taşınmaz Nisan 1951 tarih 83 nolu tapu kaydı ile tam paylı olarak ... adına, diğer tapu kayıtlarının ise ... oğlu ... ve ... ile birlikte diğer malikleri adına paylı olarak kayıtlı bulunduğu, tapu maliklerinden ..."nun ilk eşi ..."nun ölümü sonrasında ... ile evlendiği ve adı geçen ile evli iken 1971 tarihinde öldüğü getirtilen nüfus kayıtlarından anlaşılmaktadır. Diğer bir anlatımla davacı ..."nun ölümüyle mirasının 1/4 payı sağ kalan eşi ..."na intikal edeceğinden, ..."nın da 1998 yılında ölümüyle bu payın ilk evliliğinden olan kızı ... ile ölü oğlu ..."den olma torunu ..."e geçtiği, ..."nun mirasından diğer 3/4 payın da ilk eşi ..."den olma çocuklarına kaldığı açıktır. Ne var ki; mahkemece davacı ..."nun ikinci eşinin kendisinden sonra öldüğü gözden kaçırılmak suretiyle yalnızca ..."den olma çocukları ve torunlarının mirasçı olarak kabul edilmesi nedeniyle ... ve ..."in, karar başlığında adlarının mirasçı olarak gösterilmemesi ve adlarına miras payı verilmemesi yerinde değildir. Diğer yandan tapu maliklerinden ..."nun ölümü sonrasında çıkartılan mirasçılık belgesinde sağ kalan eşi ..."nun 1/4 mülkiyet hakkını değil, 1/2 intifa hakkını seçtiği ve ... adına kayıtlı tapulardaki paylarının intikalinin de bu doğrultuda yapıldığı görülmektedir. Diğer bir anlatımla davacı ..."nun intifa hakkını seçmesi nedeniyle eşi ..."den gelen paylar üzerinde ancak sağlığında yararlanma hakkının bulunup, ölümüyle de bu yararlanma hakkı sona ereceğinden kendi mirasçılarına geçen mülkiyet hakkı da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca,
    Mahkemece kapsam tayin edilen tapu kayıtlarında ..."nun payının ..."nin kendi çocukları adına, ..."nun tapudan gelen payı üzerinde ise diğer mirasçıları ile birlikte mirasçı konumunda bulunan ... ve ... adına miras payları oranında tescile ilişkin hüküm kurulması gerekirken gözden kaçırılmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazlarının bu nedenlere kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
    c) Müdahil Ziraat Bankasının temyiz itirazları yönüyle; adı geçen bankanın vekili tarafından 11.06.1973 tarihli dilekçe ile bir kısım çekişmeli taşınmazların bankaları adına ipotek kaydının bulunduğu, bu ipotekten dolayı İcra Müdürlüğünce takip yapıldığını öne sürerek müdahale talebinde bulunmuştur. Mahkemece; ipotek alacağına ilişkin taleplerin Kadastro Mahkemesinin görev alanı dışında bulunduğu belirtilerek; müdahale talebinin reddine karar verildiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 19. maddesinde tapuda kayıtlı taşınmaz malın zilyet lehine tespitinde, mevcut ve her türlü takyid ile sınırlı ayni hakların saklı tutulacağı, eski tapu kayıtlarındaki bu tür hak ve mükellefiyetlerin kadastro tutanağında belirtilerek yeni kütüklere aynen geçirileceği düzenlenmiştir. O halde; Mahkemece öncelikle taşınmazlara uygulanan ve kapsamları belirlenen tapu kayıtları üzerinde tespit tarihi itibariyle müdahil banka lehine tesis edilmiş ipotek bulunup bulunmadığının belirlenmesi, ipoteğin bulunması ve bilahare ipoteğin kaldırılmadığı ve halen mevcut olduğunun anlaşılması halinde anılan madde gereğince tapuya bu yönde şerh verilmesi gerektiği, söz konusu ipoteğin, tespit tarihinden sonra konulmuş olması halinde ise tespitten sonraya ilişkin sebebe dayalı istemler hakkında Kadastro Mahkemesinin görevsiz olduğuna dair hüküm kurulması gerektiği düşünülmeksizin ve bu yönlere ilişkin gerekli inceleme ve araştırma yapılmaksızın işin esası hakkında taraflar arasında kesin hükmün sonuçlarını doğuracak şekilde reddine dair hüküm kurulması isabetsiz olup temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
    d) DSİ"nin temyiz itirazlarına gelince; çekişmeli taşınmazlardan sulama kanallarının geçerildiğini öne sürerek DSİ tarafından müdahil olunduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar kadastro tespitinden sonra sulama kanalları açılmış ise de bunun için kamulaştırma işlemlerinin yapıldığı anlaşılmakla, çekişmeli taşınmazlar içinden geçen kanalların yüzölçümlerinin belirlenmesi için fen bilirkişisinden infaza uygun rapor düzenlenmesi istenilmesi, kanal bölümlerinin bu vasıfla DSİ adına tesciline karar verilmesi, söz konusu kanalların kapsam tayin edilen tapu kayıtlarının diğer bir anlatımla şahıslar adına tescil hükmü kurulan bölümlerin içinde kalması halinde DSİ adına tescil hükmüyle birlikte gerçek kişiler yönüyle de tespit hükmü kurulması gerekirken, bu husus gözden kaçırılmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup temyiz itiralarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
    peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi