16. Ceza Dairesi 2019/3473 E. , 2019/6854 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 5237 sayılı TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 5237 sayılı TCK’nın 53, 58/9-6, 63. maddeleri uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararının
düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından; sanık müdafinin duruşmalı inceleme isteminin CMK"nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Sanığın terör örgütüne üye olmak suçundan eylemine uyan TCK"nın 314/2, 53, 58/9 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi gereğince 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İlk Derece Mahkemesince verilen hükmün TCK"nın 62. maddesinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle hukuka aykırı olduğunu değerlendiren Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin, 5271 sayılı CMK"nın 280/1-e maddesi gereğince duruşma açıp sonucuna göre aynı kanun maddesinin 2. fıkrası gereğince İlk Derece Mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurması gerekirken, kanun maddesine yanlış anlam yüklenerek duruşma açmaksızın evrak üzerinde yeniden belirlediği ceza üzerinde TCK"nın 62/1. maddesi gereğince takdiren 1/6 oranında indirim yapılmak suretiyle cezasının 7 yıl 6 aydan, 6 yıl 3 ay hapis cezasına indirilmesi hukuka aykırı ise de, anılan uygulamanın sanık lehine olması ve aleyhe temyizde bulunmaması hususları gözetilerek CMK"nın 290/1. maddesindeki emredici düzenleme kapsamında değerlendirilen iş bu hukuka aykırılık bozma nedeni yapılmamıştır.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Adli emanetin 2017/2923 sırasında kayıtlı 1 adet ... marka ... IMEI nolu cep telefonu hakkında mahallinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri sair nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında yalnızca TCK"nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmeyerek uygulama maddesi olarak TCK"nın 58/6. maddesinin de yazılması,
Kanuna aykırı olup, sanık ve müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan,
hükmün tekerrür uygulamasına dair kısmından “delaletiyle TCK"nın 58/6. maddesi gereğince” ibaresinin çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Van 4. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.11.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.