MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu" nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da belirtildiği üzere, belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği gibi rızanın açık veya zımni olabileceği cihetle; katılanın 20.02.2009 tarihli çekin karşılıksız olduğundan bahisle şikayetçi olduğu, soruşturma sonucunda sanık ..."ın çek keşide etmeye yetkili olmadığı halde çeki imzaladığı ve böylelikle sanıkların iştirak halinde resmi belgede sahtecilik suçunu işlediklerinden, haklarında resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davası açıldığı; sanıkların aşamalardaki istikrarlı savunmalarında katılan ile aralarında beton alışverişi olduğu, daha önceden de benzer şekilde çeklerin verildiği ve ödenmiş olduğu , suça konu çek ile birlikte 4 adet çekin ödeme güçlüğüne düşülmesi nedeni ile karşılıksız kaldığı, katılanın bilgisi dahilinde çeklerin Mirza tarafından imzalandığını beyan ettikleri, sanık müdafii tarafından dosyaya sunulan 24.05.2010 tarihli protokol ve eklerinde suça konu çek ve diğer çekler hakkında anlaşmaya varıldığı ve teminat verildiği, banka tarafından yeterli bakiye bulunmadığından çeke karşılıksız kaşesi vurulduğu, sanıkların başlatılan icra takibine yönelik bir itirazda bulunduklarına dair iddia bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanıklar ile katılan arasında düzenlenen ve ödenmiş çeklerin olup olmadığı araştırılıp, İcra takip dosyası getirtilerek imza yada borca yapılmış bir itirazın mevcut olup olmadığı belirlendikten sonra sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken; sanıkların birlikte hareket ederek imza yetkisi bulunmayan sanık ..."ya çek imzalatıp imza inkarında bulunmak sureti ile atılı suçu işlediklerine dair isabetsiz gerekçelerle ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması;
Kabule göre de;
Bir adet çekin sahteliğinin iddia edilmesi karşısında; sanıklar hakkında temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşılma gerekçesi olarak "sahte resmi belge sayısı"nın gösterilmiş olması,
Yasaya aykırı; sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 30.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.