13. Ceza Dairesi 2017/5506 E. , 2018/942 K.
"İçtihat Metni" KANUN YARARINA BOZMA
Hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-e, 151/1, 62 hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-e, 151/1, 62 ve 52. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis ve 2.000,00 Türk Lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, hapis cezasının anılan Kanun"un 51. maddesi uyarınca ertelenmesine, takdiren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi kapsamında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair Kozan Asliye Ceza Mahkemesinin 19/06/2008 tarihli ve 2007/348 esas, 2008/312 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 12.07.2017 gün ve 94660652-105-01-2931-2017-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 01.08.2017 gün ve 2017/45391 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
1-Dosya kapsamına göre sabıka kaydı bulunmayan ve ilerde suç işlemeyeceği yönünde mahkemece olumlu kanaat edinildiği bildirilen sanık hakkında yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi kapsamında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinde,
2-Suçu müştereken işleyen diğer sanıklar ..., ... ve ...’ın anılan kararı temyizi üzerine Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 07/11/2012 tarihli ve 2011/17274 esas, 2012/23244 karar sayılı bozma ilamında da belirtildiği üzere, sanığın adı geçen diğer sanıklarla birlikte Osmaniye’de hırsızlık eylemini gerçekleştirdikten sonra yakalanmaları üzerine araçta bulunan hırsızlığa konu oto teybini çaldıkları yeri söyleyerek soruşturma aşamasında müştekiye teslimini sağladıkları, ancak çaldıkları parayı iade etmedikleri, bu şekilde kısmi iadede bulunduklarının anlaşılması ve müştekinin bozma sonrası Kozan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/1211 esas sayılı dosyası üzerinden kayden yürütülen yargılamanıın 02/07/2013 tarihli 2. celsesi itibari ile de kısmı iadeye rıza gösterdiği yönündeki beyanı da nazara alındığında, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 168/2-4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmemesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Suç tarihinde adli sicil kaydı bulunmayan ve mahkemece yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varılarak hırsızlık suçundan cezası ertelen sanık hakkında, 08.02.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca ve bu maddenin 6. fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanunun 7. maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; suçu birlikte işlediği diğer sanıklar ..., ... ve ...’ın haklarında verilen kararı temyizleri üzerine Dairemizin 07/11/2012 tarihli ve 2011/17274 esas, 2012/23244 karar sayılı
bozma ilamından sonra savunması alınan sanık ..."ın mağdurun zararını karşıladığını belirtmesi, mağdurun da Dairemizin diğer sanıklar hakkındaki bozma ilamı sonrası 22.10.2013 tarihli oturumda beyanı alınırken herhangi bir zararının bulunmadığını beyan etmesine karşın minübüsün kapı kilidine verilen zarar ile çalınan 23 TL bozuk paraya ilişkin zararların giderilip giderilmediğine ilişkin açıklamada bulunmaması sebebiyle mağdura anılan zararlarının giderilip giderilmediği de sorularak sonucuna göre hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından öncelikle sanık yararına olan CMK"nın 231. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yasal ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi ile suçu birlikte işlediği diğer sanıklar ..., ... ve ...’ın haklarında verilen hükümlerin temyizleri üzerine Dairemizin 07/11/2012 tarihli ve 2011/17274 esas, 2012/23244 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, sanığın adı geçen diğer sanıklarla birlikte Osmaniye’de hırsızlık eylemini gerçekleştirdikten sonra yakalanmaları üzerine araçta bulunan hırsızlığa konu oto teybini çaldıkları yeri söyleyerek soruşturma aşamasında mağdura teslimini sağladıkları, ancak çaldıkları parayı iade etmedikleri, bu şekilde kısmi iadede bulunduklarının anlaşılması ve mağdurun bozma sonrası Kozan 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/1211 esas sayılı dosyası üzerinden kayden yürütülen yargılamanın 02/07/2013 tarihli 2. celsesi itibari ile de kısmı iadeye rıza gösterdiği yönündeki beyanı da nazara alındığında, sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı TCK"nın 168/1. maddesi uyarınca indirim yapılmasında zorunluluk bulunması nedenleriyle anılan sebeplere yönelik kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbar yazısı incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmüş olduğundan KABULÜ ile hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından sanık ... hakkında Kozan Asliye Ceza Mahkemesinin 19/06/2008 tarihli ve 2007/348 esas, 2008/312 sayılı karar sayılı kararı ile verilen hükümlerin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (b) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 18/01/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.