14. Hukuk Dairesi 2019/3030 E. , 2019/8421 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 29/03/2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24/11/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacılar, paydaşı oldukları ... ili, ... ilçesi, 5 parsel sayılı taşınmaz yararına aynı yer 3, 4, 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazlardan geçit hakkı tesisini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların bütün halinde kullanıldığını, buradan geçit hakkı tesisi halinde kullanım bütünlüğünün bozulacağını, davacıların paydaşı olduğu 2 parsel sayılı komşu taşınmazın yola bağlantısının bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile ... ili, ... ilçesi, Kızılcagedik Köyü, Pınarlıburun Mevkii, 5 parsel sayılı taşınmaz lehine olmak üzere; fen bilirkişi, inşaat bilirkişi ve ziraat bilirkişisinin dosyaya sundukları raporlar ve eklerindeki krokide sarı renkle gösterilen davalılara ait 3, 2 ve 4 No"lu parsel sayılı taşınmazlardan geçmek üzere toplam uzunluğu 266,09 metre, toplam alanı ise 802,22 m2 olmak üzere 3 ve 4 No"lu parsellerden 1,5 metre, 2 No"lu parselden 3 metre genişliğindeki krokide 6 No"lu güzergah olarak belirtilen yer üzerinde geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "Mutlak geçit ihtiyacı" veya "Geçit yoksunluğu", ikincisine de "Nispi geçit ihtiyacı" ya da "Geçit yetersizliği" denilmektedir.
Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nin 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün "İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
Yukarıdaki ilkeler ışığında somut olaya gelince; yararına geçit talep edilen 5 parsel sayılı taşınmazın mutlak geçit ihtiyacı içinde bulunduğu sabittir. Bilirkişi 2, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlardan geçen 6 numaralı alternatifin en uygun yol olduğunu tespit etmiş ve mahkemece bu güzergahtan geçit hakkı tesis edilmiştir. Ancak geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan aldığından yol saptaması yapılırken komşuluk hukukunun genel ilkeleri hiçbir zaman gözardı edilmemelidir.
Mahkemece, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların ortak sınırından geçit hakkı tesis edilmiştir. Bu taşınmazların tapu kayıt malikinin ölü ...olduğu, hükmü temyiz eden davalı ..."ün ise dosyada mevcut ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/471 - 438 Esas - Karar sayılı mirasçılık belgesine göre..."in mirasçısı olduğu anlaşılmıştır. Temyiz eden ..."ün vekili 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların bir bütün halinde kullanıldığını iddia etmiştir. 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların birlikte kullanılması ve aralarında bir sınırın bulunmaması halinde tesis edilen geçit irtifakının eylemli olarak birlikte kullanılan taşınmazları bölerek tarımsal verimliliği etkileyebileceği düşünülmeden karar verilmesi doğru görülmemiş, açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 09.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.