Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/8129
Karar No: 2018/8054
Karar Tarihi: 17.09.2018

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2017/8129 Esas 2018/8054 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçlu, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği gerekçesiyle usulsüz tebligat şikayetinde bulunmuş, ancak mahkeme şikayeti reddetmiştir. Karar, daha sonra Yargıtay'ın bozma kararı ile bozulmuştur. Ancak mahkeme, bozma kararına uyma ya da direnme kararı vermeden önce bozma ilamını ve duruşma gününü taraflara kendiliğinden tebliğ etmeli ve taraf teşkilini sağlamalıdır. Bu yapılmadan direnme ya da uyma kararı verilemez. Bu nedenle, mahkemece savunma hakkını kısıtlar biçimde taraflara duruşma günü tebliğ edilmeden, bozma kararına karşı diyecekleri sorulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi yapılması usul ve yasaya aykırıdır. Sonuç olarak, mahkeme kararı İİK'nun 366. maddesi ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca bozulmuştur.
İİK'nun 18/3. maddesi uyarınca, şikayetin icra mahkemesince mutlaka duruşmalı inceleme neticesinde karara bağlanması zorunluluğu yoktur. Ancak mahkemenin takdir hakkını duruşma açmak yönünde kullandığı hallerde tarafların usulünce duruşmaya çağrılmaları gerekmektedir.
HUMK'nun 429. maddesi uyarınca, mahkeme bozma sonrası kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinleyerek Yargıtay'ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına
12. Hukuk Dairesi         2017/8129 E.  ,  2018/8054 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde; borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, örnek 7 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ileri sürerek usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu,; mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, anılan ret kararının Dairemizin 2015/24398 E., 2016/3146 K. sayılı ve 09.02.2016 tarihli ilamı ile bozulduğu, Dairemiz bozmasına yönelen karar düzeltme isteminin reddi kararından sonra mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme ile şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir.
    Borçlunun icra mahkemesine başvurusu şikayet niteliğinde olup, şikayetler hakkında uygulanması gereken İİK"nun 18/3. maddesine göre; "Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir..." Açıklanan yasa hükmünden de anlaşılacağı üzere, mahkemece, başvurunun şikayet niteliğinde olduğu gözetilerek, taraflar duruşmaya gelmeseler bile işin esasının incelenerek gereken kararın verilmesi zorunludur. Görüldüğü gibi ilke olarak aksine hüküm bulunmayan hallerde şikayetin icra mahkemesince mutlaka duruşmalı inceleme neticesinde karara bağlanması zorunluluğu bulunmamakla beraber, icra mahkemesinin takdir hakkını duruşma açmak yönünde kullandığı hallerde tarafların usulünce duruşmaya çağrılmaları gerekir.
    Ne var ki, mahkemenin, bozma ilamına uyma ya da direnme konusunu karara bağlamadan önce de, bozma ilamını ve duruşma gününü taraflara kendiliğinden tebliğ edip taraf teşkilini sağlaması, 6217 sayılı Kanun’un 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)"nun 429. maddesinin amir hükmü gereği, zorunludur.
    Nitekim, bozma sonrası mahkemece yapılacak işlemleri düzenleyen 1086 sayılı HUMK’nun 429/2. maddesinde, “…Mahkeme, temyiz edenden 434"ncü madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra, Yargıtay’ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir.” hükmü öngörülmüştür.
    Bu açık hüküm karşısında mahkeme, bozma ilamını taraflara tebliğ edip; kendiliğinden tarafları duruşmaya davet etmekle yükümlüdür. Belirtilen usuli işlemler tamamlanmadan ve bozma sonrası taraf teşkili sağlanmadan, mahkemece direnme ya da uyma kararı verilmesi olanaklı değildir (HGK"nun 16.04.2014 gün, 2013/10-1027 E., ve 2014/ 528 K. sayılı içtihadı).
    Bu durumda mahkemece, Dairemiz bozmasına yönelen karar düzeltme isteminin reddine dair dairemiz ilamı ve bozma sonrası duruşma günü taraflara usulünce tebliğ edilmeden, taraf teşkili sağlanmadan, duruşma açılmadan ve bozmaya uyulup uyulmaması hakkında bir ara kararı tesis edilmeden tarafların yokluğunda ve savunma hakkını kısıtlar biçimde yargılamanın yapılıp karar verilmesi, usul ve yasaya aykırıdır.
    O halde, mahkemece, taraflara duruşma gününün tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra; bozma ilamına karşı tarafların beyanları da alınıp sonuca gidilmesi gerekirken, savunma hakkını kısıtlar şekilde taraflara duruşma günü tebliğ edilmeden ve Dairemiz bozma ilamına karşı diyecekleri sorulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi