Hukuk Genel Kurulu 2014/1449 E. , 2014/1004 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bergama 1.Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 18/02/2014
NUMARASI : 2013/196 E-2014/102 K.
Taraflar arasındaki “boşanma ve ferîleri” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bergama 1.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi"nce davanın kabulüne dair verilen 29.05.2012 gün ve 2011/820 E,- 2012/224 K. Sayılı kararın incelenmesinin davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesi"nin 25.02.2013 gün ve 2012/18599 E- 2013/4658 K. sayılı ilamı ile;
(...Türk Medeni Kanunun 166/3.maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma isteğiyle başvuran tarafların hazırladıkları protokolde, müşterek çocukla davalı baba arasındaki kişisel ilişkiyi mahkemenin takdirine bıraktıkları anlaşılmaktadır.Mahkemenin; tarafların ve müşterek çocuğun menfaatlerini göz önünde tutarak kişisel ilişki konusunda taraflara öneride bulunması,tarafların da bu öneriyi kabul etmesi halinde boşanmaya karar vermesi gerekir.
Ne var ki; boşanma hükmü temyiz edilmemiş, sadece kişisel ilişki düzenlemesi temyize getirildiğinden, mahkemece yapılacak iş; kişisel ilişki konusunda taraflara bir öneride bulunulması, öneri kabul edildiği takdirde buna göre karar verilmesi; kabul edilmediği takdirde ise, taraflara kişisel ilişki konusunda delil bildirme olanağı tanınıp gösterildiği takdirde toplanılması, gerektiğinde uzman incelemesi (4787 sayılı Kanun md.5) de yaptırılarak gerçekleşecek sonuca göre karar vermekten ibarettir. Açıklanan nedenlerle mahkemece, kişisel ilişki konusunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş; bozmayı gerektirmiştir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece verilen karar Özel Dairece eylemli direnme niteliğinde görülerek Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Davacı kadın; hazırladıkları protokol uyarınca boşanma ve çocuğun velayetini istemiştir. Davalı koca protokol çerçevesinde boşanmaya karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece TMK m. 166/3 uyarınca tarafların boşanmalarına, çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, davalı baba ile çocuk arasında; her yıl Temmuz ayının 1-31 günleri arasında, dini bayramların 2.Günü saat 10.00-18.00 saatleri arasında, babalar günü saat 10.00-18.00 saatleri arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
Hüküm, davacı tarafından; velayetine bırakılan çocukla davalı arasında tesis edilen kişisel ilişki yönünden temyiz edilmiştir.
Özel Daire, kişisel ilişki yönünden eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesi ile hükmü bozmuştur.
Bozma üzerine taraf vekilleri bozmaya uyulmasını istemiş ise de Mahkemece; bozmaya uyulup uyulmadığı konusunda bir açıklama yapmaksızın kisişel ilişkiye yönelik olarak önceki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hükmü temyize davacı getirmiştir.
Özel Dairece, hükmün eylemli direnme niteliğinde olduğu belirtilerek dosya incelenmek üzere Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu’ndaki görüşme sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, temyize konu kararın gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; dolayısıyla, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu"nca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu, ön sorun olarak değerlendirilmiştir.
6217 Sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu(HMUK)’nun 429/2. maddesinde bozma sonrası mahkemece yapılacak işlemler açıklanmıştır.
Buna göre mahkeme, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip, dinledikten sonra Yargıtay’ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verecektir.
Mahkemece, bozmaya karşı taraf vekillerine diyeceklerinin sorulması üzerine, bozmaya uyulmasını istemişler ise de davalı vekili müvekkili ile görüşüp beyanda bulunmak üzere önel istemiştir. Davalı vekili sonraki oturumda, müvekkili ile görüştüğünü tarafların ayrı yerlerde yaşaması nedeniyle müvekkilinin ancak yaz tatilinde uzun süreli bir ya da iki kez kişisel ilişki kurabileceğini, hafta sonu veya onbeş günde bir kişisel ilişki kurmasının mümkün olmadığını belirtmiştir. Mahkeme bu yeni beyanı gerekçe yapmak suretiyle bozmadan önceki şekilde; her yıl 1-31 Temmuz arası, dini bayramların ikinci günü ile babalar gününde çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar vermiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir(HUMK.m.429). Eş söyleyişle; mahkemenin yeni bir delile dayanarak ve gerekçesini değiştirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez. Kaldı ki mahkeme hüküm gerekçesinde bozmaya uyulduğunu açıkça belirtmiştir. Şu hale göre karar, yeni hüküm niteliğinde olmakla temyiz inceleme mercii Hukuk Genel Kurulu değil; Özel Daire’dir.
Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daire"ye gönderilmelidir.
S O N U Ç: Yukarıda gösterilen nedenlerle davacının yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 2.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 03.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.